UI UX Nedir? UI ve UX Farkı Nedir? - Webtures https://www.webtures.com/tr/blog/sozluk/ui-ux-nedir/ Tue, 06 Aug 2024 09:17:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.1 https://www.webtures.com/wp-content/uploads/2023/08/cropped-webtures-180-32x32.png UI UX Nedir? UI ve UX Farkı Nedir? - Webtures https://www.webtures.com/tr/blog/sozluk/ui-ux-nedir/ 32 32 En İyi UX Tasarım Ajansını Nasıl Bulursunuz? https://www.webtures.com/tr/blog/en-iyi-ux-tasarim-ajansini-nasil-bulursunuz/ https://www.webtures.com/tr/blog/en-iyi-ux-tasarim-ajansini-nasil-bulursunuz/#respond Mon, 09 Mar 2020 09:48:00 +0000 https://www.webtures.com.tr/blog/?p=14274 Bir şirket işletiyorsanız ve mevcut bir ürünü geliştirmek veya yeni bir ürün oluşturmak istiyorsanız, muhtemelen kendinize “Ürünün başarılı olması için onu nasıl geliştirebilirim?” Diye soruyorsunuzdur. Ancak sizin fikriniz ve kullanıcı algısı farklı olabilir. Bu nedenle, anlamsız çalışmalardan ve kaynak israfından kaçınmak istiyorsanız, ürününüzün mükemmel bir şekilde hazırlanması gerekir. Ayrıca, işletmeler ve kullanıcılar arasındaki ilişki üzerine uzmanlaşmış, UX tasarımı üzerine kurulmuş bir ajansla çalışmayı düşünebilirsiniz.

UX tasarımıyla ilgilenen ajanslar, başarılı ürün geliştirme konusunda önemli rol oynar. Rakiplerinizi ve pazarı araştırır, kullanıcılarınızı tanır ve ürününüzün kullanıcılar tarafından istendiğinden, onların işlevsel ve kullanıcı dostu olduğundan emin olurlar. Bir UX ajansı, çeşitli süreçler yoluyla bir ürünü pazara sunmadan önce yaşayabileceğiniz birçok zorluğu ortadan kaldırabilir ve bir ürün lansmanının farklı aşamalarında size yol gösterebilir. Birçok durumda size akıllıca, değerli fikirler sunarak profesyonel rehberlik edebilir ve hatta ürününüzün başarısı için bir araç haline gelebilirler.

Şu durumda aklınızdan “En iyi UX tasarım ajansı nasıl bulunur?” sorusu geçiyor olabilir. Bu makalede, sizin için doğru ajansı ararken değerlendirebileceğiniz birkaç değerli ipucu bulacaksınız. İşe en başından başlayalım, UX tasarımcıları.

UX ajansı mı yoksa şirket bünyesinde çalışan bir tasarımcı mı?

Her şirkette kurum bünyesinde çalışanlar veya dışarıdan kaynak yapılan ajans görevlileri tarafından yerine getirilmesi gereken roller ve sorumluluklar vardır. Aynı durum UX tasarımı için de geçerlidir. Bir UX tasarımcısı işe alabilir ve onu ekibinize dahil edebilirsiniz veya kurum dışındaki uzmanların deneyimine güvenebilirsiniz. Her iki çözümün de avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır.

Bir ajansın deneyimi ve becerileri vardır.

Her şeyden önce, bir ajans, çeşitli müşterilerle birçok projede çalıştığından geniş bir portföye sahiptir. Ajans ekibinin birikmiş deneyimi her zaman tek bir UX tasarımcısından çok daha gelişmiş olacaktır. Bir UX ajansı size farklı becerilerini de sunabilir. Ekibin her üyesinin kendi uzmanlığı vardır ve her biri tasarımın belirli bir bölümüne odaklanırlar.

Bir UX tasarımcısını ilk kez işe alırken, kendi prosedürlerinizi ve iş birliği kurallarınızı oluşturmanız gerekir. Bir UX ajansı ile çalışmak, tüm tasarım sürecini oluştururken ihtiyaç duyduğunuz zamandan tasarruf etmenizi sağlar, çünkü ajans bu süreci geliştirme konusunda uzun zamandır çalışmakta ve her gün bu süreçleri uygulamaktadır.

Böylece ajans size hem zaman kazandırır ve hem de paradan tasarruf etmenizi sağlar.

Ayrıca, bir UX tasarımcının günlük işlerinde ihtiyaç duyulan araçlardan da biraz tasarruf etmiş olursunuz. Invision veya Sketch gibi profesyonel uygulama lisansları için ödeme yapmanız gerekmez. Ajans, tasarımcılarının çalışmalarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu araçları zaten satın almıştır.

Ajans, muhtemelen şirkete dahil edeceğiniz bir UX tasarımcısından daha hızlı çalışacaktır. Şirketin dışından kaynak edilen uzmanlar, yüksek kaliteli projeleri mümkün olan en hızlı şekilde sunarlar ve şirketiniz bundan faydalanabilir. Bir ajansla çalışmaya başlamanızdaki adaptasyon süreci, şirketinize yeni katılacak bir çalışanınkinden daha hızlı olacaktır.

Son olarak, bir UX ajansı ile iş birliği yapmanız size projenin maliyetlerini kontrol etme imkanı verir. Bir ajansla çalışmadan önce projenin tam olarak ne kadar tutacağını, ne kadar süreceğini ve projeden hangi sonuçları bekleyebileceğinizi bilirsiniz.

Ajansı sürekli bilgilendirin…

Bir tasarımcıyı işe almak yerine, işleri bir UX ajansı ile yürütmenin bazı dezavantajları da var. Şirketinizin bünyesinde çalışacak bir UX uzmanının, dışarıdan tutulacak bir ajansa kıyasla şirket bilgilerine doğrudan erişimi daha rahat olacaktır. Ekibinizin bir üyesi, kuruluşunuzdaki diğer departmanlarla günlük olarak çalışır, böylece ürününüzdeki olası sorunları çok daha hızlı fark edebilir.

Ancak ajansla çalışmanın bu olumsuz yönlerinin üstesinden gelebilirsiniz. Bir UX tasarımı üzerine çalışan ajans modelini seçerseniz, ürünle ve tasarımla bağlantılı şirket içi süreçlerle ilgili tüm önemli bilgilerin paylaşılmasının çok önemli olduğunu lütfen unutmayın. Böyle yapmak hem size zaman kazandıracak hem de yaşanması olası hayal kırıklıklarının da önüne geçecektir.

İşini tutkuyla yapan bir UX tasarımcısını işe almak

Güçlü ve çekici bir markanız olduğunda, neredeyse herkes sizin için çalışmak isteyecektir. Ancak insanın sevdiği bir şirket ile çalışması ve hayranı olduğu bir firma için çalışması arasına oldukça büyük fark vardır. Şirket bünyesinde çalışan bir  tasarımcı, çalışmalarına görev aldığı marka ile hayat verebilir. Bu oldukça değerli bir fırsat.

Günlük çalışma rutini düşünüldüğünde, yeni fikirlerin ortaya çıkması ve günlük görevlerin yerine getirilmesi açısından dış kaynaklı tasarımcılardan daha iyi performans gösterecek bir çalışanın olması anlamına gelebilir. UX tasarım sonucuna ilişkin sahiplenme dürtüsü ve kişisel sorumluluk seviyesi, şirketi seven bir çalışanda dış kaynaklı bir ajansa oranla daha fazladır.

Şirket bünyesinde çalışan bir tasarımcıya uzun vadeli bakış

Bir UX ajansı bir müşteriyle sınırlı bir süre boyunca belirli bir proje üzerinde çalışır. Ajansın ekibi görevleri yerine getirip belirli süre sonra projeden ayrılacakken, şirketin bünyesinde çalışan bir tasarımcı belirli tasarımlar hakkında uzun vadeli düşünmeye çok daha fazla zaman ve çaba harcayabilir.

Şirket bünyesinde çalışan tasarımcılar belirli bir ürünün veya hizmetlerin UX’ini düzenli olarak değerlendirebilir ve neredeyse her gün iyileştirmeler üzerinde çalışabilirler. İş birliğinin kapsamı veya sözleşmenin süresi ile sınırlandırılmamışlardır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, şirket bünyesinde çalışmak üzere bir UX tasarımcısı işe almak; bir UX ajansı ile iş birliği yapmaktan daha büyük bir yatırımdır. Her durum farklıdır ve akıllıca seçim yapmak zorundasınız.

Yetkin bir ajansı ortalama bir ajanstan nasıl ayırt edersiniz?

UX ajans pazarı sürekli büyümektedir. Beraber çalışabileceğiniz ajans sayısı o kadar fazladır ki, doğru UX ajansını seçerken karar süreci gittikçe zorlaşmaktadır. Bununla birlikte, yetkin bir ajansı ortalama bir ajanstan ayıran birkaç faktör vardır. Kiminle çalışmak istediğinize karar verirken aşağıda listelenen maddelere dikkat edin:

  • Ajansı sadece dış kaynak kullanımı olarak görmeyin, UX danışmanlığı da isteyin. Ajansınız bu durumda gerçekten iş ortağınız olmalıdır. Dış kaynak olarak tutulan tasarımcılar sadece size operasyonel hizmetler sunmakla kalmamalı, aynı zamanda iş ihtiyaçlarınızı karşılayacak en iyi çözümü önermelidirler. Yetkin bir UX ajansı, ürününüzü etkileyen ve UX’i onlarla uyumlu hale getiren unsurları dikkate alır.
  • Ajansın portföyündeki örneklere göz atın. Her UX tasarım ajansı size portföyünü sunacaktır. Ajansın web sitesinde veya Behance profilinde sunulan daha önceki çalışmalarını gözden geçirirken, sadece UX tasarımının görünümünü ve yarattığı hisse bakmayın. Aynı zamanda önceki müşteriler için hayata geçirilen projelerin gerçek iş değeri getirdiğinden emin olun.
  • Ajansın süreçleri hakkında daha fazla bilgi edinin. Her ajansın kendi çalışma tarzı ve bir UX tasarım süreci vardır. Çalışmak istediğiniz ajansı seçmeden önce, ekibin UX tasarımı yaparken sadece içgüdülerine göre mi yoksa araştırma odaklı mı çalıştığını kontrol edin. Kullanıcıların ürününüzden beklentilerini ve onların davranış kalıplarını bilmek, iyi UX tasarımının en önemli kısmıdır.
  • Farklı becerilere sahip bir ekibi tercih edin. UX ajansları genellikle sadece bu uzmanlığa odaklanırken, piyasada size daha çeşitli beceriler sunabilecek kişiler vardır. Yapacağınız iş birliğinden en iyi şekilde faydalanmanızı sağlayacak ve size iş geliştirme, markalaşma, büyüme stratejileri veya pazarlama gibi konularda da yardımcı olabilecek bir ajansı seçmelisiniz.

Bir UX tasarımcısını iyi yapan özellikler nelerdir?

UX tasarımcıları başarılı ürün geliştirmenin temelini oluşturur. Çoğunlukla kullanıcı deneyimine, yani ürünün potansiyel müşterileriniz tarafından nasıl algılanacağına odaklanırlar. Bu sadece görsel tasarımdan ibaret değildir. Bununla birlikte, işlevsellik, ne tür bir kullanıcı etkileşiminin etkinleştirildiği ve ürün kullanımının kolaylık derecesi gibi konular da önemlidir.

  • Empati kurabilme. Bir UX tasarımcısı kullanıcıların ihtiyaçlarını anlamalıdır, başka bir kişinin duygularını ve yaşadıkları şeylere karşı duyarlılığını anlayabilmesi gerekir.
  • Araştırma becerisi, başarılı ürün geliştirmenin temel taşıdır. Bu nedenle, bir UX tasarımcısı üst düzey kalite ve kullanılabilirlik konularında uzmanlığa sahip harika bir araştırmacı olmalıdır. Bilgiyi nasıl kullanacaklarını ve toplayacaklarını bilmenin yanı sıra onun değerini nasıl ölçeceklerini de bilmeleri gerekir.
  • Şema tasarımı oluşturma ve anlaşılabilir bir bilgi mimarisi oluşturabilmek, ürününüzün çerçevesini oluşturmak, UX tasarımcılarının yetkin olması gereken önemli bir işlemdir.
  • Kullanıcılar, iş ortakları ve diğer ekip üyeleriyle çalışmak için çok zaman harcayacakları için mükemmel iletişim becerilerine sahip olmalıdır. UX tasarımcıları fikirlerini ve çözümlerini günlük olarak açıklar ve sunarlar. Bununla birlikte sürekli geri bildirim alış-verişinde bulunurlar. Bireylerarası temel iletişim becerileri olmadan bu görevleri gerçekleştirmek oldukça zor olurdu.
  • İşin büyük bir kısmı sorun çözmek ve zorlukları minimuma indirgemek olacağından, özgüven ve sorun çözme becerisi oldukça önemlidir.
  • Deneyim. Meşk kemale erdirir. Bu nedenle, tasarımcı daha önce çeşitli projelerde yer aldıysa; süreci hızlandırma, en iyi çözümleri bulma veya daha iyi danışmanlık yapma olasılıkları daha yüksektir.

En iyi UX ajansı nasıl seçilir?

Başarılı bir lansman söz konusu olduğunda deneyim çok önemli bir kriter olabilir. Günümüzde, yapım ekiplerinden potansiyel iş ortaklarına kadar birlikte çalışmayı düşündüğümüz çoğu şirketin portföyünü kontrol ediyoruz. UX tasarım ajansları ile de durum bundan farklı olmamalı.

  1. En iyi kararı vermek için, öncelikle ajansın geçmişte yapmış olduğu projeleri doğrulamalısınız. İşleri başarıyla sonuçlandı mı? Belki siz veya arkadaşlarınız onların ürünlerini her gün beğenerek kullanıyorsunuzdur? Bunlar güvenilirliğin iyi olduğuna işaret eder. Diğer işletmeler için harika işler başarabilmişlerse, sizinle de başarıyı yakalama olasılıkları yüksektir.
  2. Şirketin yeterli kaynağa sahip olup olmadığını kontrol etmek önemlidir. Ürün geliştirme, lansmanın bir aşamasıdır. Peki ya diğer aşamalar? Deneyimli bir UX ajansı, tüm süreç boyunca ortaya çıkabilecek sorunların farkında olacaktır. Böylece, UI tasarımı, geliştirme ve ürün bakımı gibi diğer alanlarda da size tavsiyede bulunabileceklerdir. UX tasarımının ötesindeki alanları kapsayan geniş bilgileri, başlangıçtan itibaren en uygun çözümleri seçmenizde size yardımcı olacaktır. Sonuç olarak; ürünün harika göründüğü, ancak beklenen başarıyı yakalanamaması sebebiyle yeniden tasarlanması gibi durumlardan kaçınmış olacaksınız. Dijital bir ürün geliştirme süreci çok karmaşık olabilir, bu nedenle deneyimli bir şirketin verebileceği tavsiyesiler olası birçok sorunu çözebilir, böylece size zaman kazandırabilir.
  3. Her müşteri benzersizdir. Bu nedenle, UX ajanslarının portföylerine bakarken, nasıl çözüm sunduklarını düşünün ve belirli iş hedeflerine yaklaşın. Bir tasarım şirketi, kullanıcılar ve iş arasında bir köprü olmalıdır. Şirketin geçmişteki projeleri sizinkilerle alakalı mı? Her ürün kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanmalıdır. Bu, amaca uygun bir ara yüz, işlevsellik ve uygun estetik oluşturarak elde edilebilir. Bir sağlık uygulamasının tasarımı amacı için uygun mu? Ve bir tanışma web sitesinden farklı mı? Deneyimli bir UX ajansı, farklı müşteriler için en iyi seçimlerin nasıl yapılacağını bilir.

Bir tasarım danışmanlığı için iyi bir yaratıcı UX brifing nasıl yazılır?

UX tasarım hizmetleri sunan bir ajans olarak, düzenli olarak yeni projeleri verimli bir şekilde takip etmek zorundayız. Özellikle yeni bir ortaklığın başlangıcında, proje vizyonunun ne olduğunu, kullanıcıların kim olduğunu ve müşteri için en iyi çözümün ne olacağını bulmamız gerekiyor. İyi yazılmış bir UX brifingi, doğru bilgileri sağlayarak bize çok yardımcı olabilir.

UX brifingi nedir?

Bir UX brifingi, beraber çalıştığınız tasarım ekibinizin size yardımcı olmasına destek olan bir araçtır. Daha önce UX tasarım hizmetlerine ihtiyacınız olduysa, büyük olasılıkla bir UX ajansına brifing göndermişsinizdir. Brifingte muhtemelen tasarım probleminizin ne olduğunu ve nasıl çözülmesini istediğinizi belirlediniz, işinizi tanımladınız ve iş birliği seçenekleri hakkında sorular sordunuz. Bu bir UX brifingiydi ve sağladığınız bilgiler, hangi yanıtı aldığınız üzerinde doğrudan etkili oldu.

Bir UX danışmanlık ajansıyla iyi bir iş birliği için UX yaratıcı brifinginin önemi

Belki de birkaç ajansa UX brifingi gönderdiniz, ancak karşılığında aldığınız yanıtlar hayal kırıklığı yarattı ve en önemli sorularınıza cevap vermedi. Artık her bir UX ajansına daha kesin bilgi sağlamak veya yeni potansiyel ortaklar bulmak için zaman harcamak zorunda olduğunuz için bu büyük bir sorundur. Özellikle yaklaşan son teslim tarihleriyle başınız dertteyse bu durum zaman kaybetmenize sebep olup sinirlerinizi bozmakla birlikte, ortak olmayı seçtiğiniz UX stüdyosuyla aranızda ciddi iletişim sorunlarına yol açabilir.

Öte yandan, UX brifinginiz gerekli tüm verileri içerecek şekilde hazırlanmışsa, UX ajansları mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarınızı ve şirket içi süreçlerinizi dikkate alarak hızlı bir şekilde kapsamlı teklifler oluşturabilir. Kendi programlarına bakabilir ve gerçekleşmek üzere olan iş birliğinizi planlayabilirler. Son olarak, size sundukları çözümler sizin durumunuza özel olarak uyarlanacaktır. İstenilen sonuç çok geniş kapsamlı olduğunda ayrıntılı bir brifing hazırlamak için gerekli zamanı ayırmak yerinde olacaktır.

İyi bir UX brifinginin içeriği

İyi bir UX brifingi için tek bir “doğru” şablon olmasa da, ihtiyacınız olan şey brifinginizin içermesi gereken öğeleri hatırlamaktır. İsterseniz ilham veren materyaller gibi ekstra içerikler de ekleyebilirsiniz, ancak aşağıda listelenenlerden birini atlamak tasarımcınızın kafasında karışıklığa neden olabilir.

Sorunun Tanımı

Kullanıcılara özgü sorunları çözmek için iyi uygulamalar mevcuttur ve aynı şey iyi UX tasarımı için de geçerlidir. Kullanıcılara bilgi aktarmada, onlarla etkileşime geçmede veya onları harekete geçirmede karşılaştığınız zorluklar nelerdir? Dönüşümü iyileştirmeniz ve ziyaretçilerin sayfadan çıkma oranını (bounce rate) azaltmanız mı gerekiyor? Kullanıcılarınız belirli bir noktada alıcının yolculuğundan vazgeçiyor mu? Hangi sorunları çözmek istediğinizi açıkladığınızdan ve tasarım ekibinizin ihtiyaçlarınızı anlamasına yardımcı olacak tüm uygun verileri sağladığınızdan emin olun.

Hedefler. Çözümler değil!

Yoğun ticari deneyime sahip yaratıcı bir ekiple çalışacağınızı unutmayın. Proje hedefleri belirlemek istiyorsunuz, evet, ancak ekibinize kendi çözümlerinizi sunarsanız, onların tam potansiyellerinden yararlanamazsınız. Bunun yerine, ulaşılmasını istediğiniz hedefleri tanımlayın. Mümkünse, geçmişte talep ettiğiniz ama sonuç alamadığınız çözümleri veya yaklaşımları da tanımlayabilirsiniz.

Proje Kapsamı

Tasarım ekibinden neler beklediğinizi ve görevlerinin kapsamını aşan şeylerin neler olduğu konusunda çok net olmalısınız. Yanlış bilgilendirme sonucu ekibinizi ihtiyaç duyduğunuzdan daha fazlasını veya azını sağlamaya yönlendiren durumlardan kaçının.

Ürün Tanımı ve Gerekli Bilgiler

Ürününüz, pazarınız ve kullanıcı tabanınız hakkında yazın. USP’nizi (eşsiz satış vaadi), kullanıcıların şikayetlerini (pain point), mevcut davranışlarını (her türlü analitik veri ile destekleniyorsa özellikle yararlıdır) ve kendinizi rekabetten nasıl ayırmayı planladığınız hakkında genel bilgileri ekleyin. UX iş stratejinizi doğrudan etkileyen bir faktör olduğundan, stratejinizi tanımlamak için biraz zaman ayırmanız yerinde olacaktır.

Proje hedefleri ve başarının tanımı

Hedefler ve başarının tanımı genellikle brifingin (ve genel olarak projelerin) gözden kaçan önemli bir unsurdur. Birçok kişi vizyonlarına o kadar odaklanır ki, başarıyı nasıl ölçeceklerini tanımlamayı unuturlar. Bu durum, projenin teknik olarak tamamlandığı, ancak başarılı olup olmadığına karar vermenin zor olduğu garip bir durumla sonuçlanır. Bu hatayı yapmayın, özellikle bir tasarım veya teknoloji ortağıyla çalışırken, başarının tanımını yapmak düşük kaliteli hizmet almanızın önüne geçer. Ekibinize proje hedeflerini tanımlamanız ve görevlerini başarılı bir şekilde tamamlamak için neler yapmaları gerektiğini iletmeniz, işletmenizin lehine olacaktır. Ekibinizle bu noktada hemfikir olduğunuzdan emin olmak için kriterler oluşturabilirsiniz.

Bütçe ve proje zaman çizelgesi

Ekibinizin, ürününüzü oluşturmak için ne kadar harcama yapmak istediğinizi bilmesi gerekir. Önerdikleri çözümler bütçenize göre ayarlanacaktır. Proje kapsamı da burada devreye giriyor: ekibinize tasarım sürecinin belirli unsurlarını mı yoksa maliyeti etkileyebilecek tasarımları mı istediğinizi bildirdiğinizden emin olun. Tasarım ekibiniz brifinge dayanarak kendi önerilerini yapacaktır. Yine de özellikle belirtmek istediğiniz önemli bir şey varsa, onu mutlaka brifinge ekleyin.

Son teslim tarihleri de aynı derecede önemlidir. Ürünün kısa sürede hazır olması gerekiyorsa, tasarım ekibiniz biraz daha büyük olmalı veya baskı altında çalışmaya hazır olmalıdır. Ayrıca hızlı bir şekilde uygulanabilecek çözümler önereceklerdir. Tasarım ekibinizin hazırladığınız zaman çizelgesini anladığından emin değilseniz, önerdikleri çözümleri zamanında teslim edemediklerinde şaşırmayın.

İç süreçlerinize göz atın

Ekibiniz ve süreçleriniz hakkındaki ince detaylar (tasarım ekibinizin iletişim kuracağı kişilerin iş unvanları, ana paydaşlar ve karar vericiler, birlikte çalışabilecekleri diğer ajanslar veya UX tasarım sürecine istediğiniz katılım düzeyi gibi), sorunsuz bir iş birliği için büyük bir adım olabilir. Birçok tasarım şirketi, işletmenizin işleyiş biçimine uyum sağlamak için kendi süreçlerinde ayarlamalar yapmaktan veya iletişim akışını planlamaktan mutluluk duyar. Ancak böylesi bir durumda onları önceden bilgilendirmeniz gerekir.

Ek gereksinimler

Brifinginizin işletmenize özgü gereksinimleri içerdiğinden emin olun. Bu gereksinimler, kullandığınız teknolojiyle, markanızla veya ürününüzü etkileyen yasal sorunlarla ilgili olabilir. Kullanıcılarınız belirli tasarım kararlarına kötü tepki verebilecek belirli bir kültürden geliyorsa, bunu ekibinize bildirin. Başarılı olmak için onları destekleyin. Sonuçta, sunabilecekleri en iyi sonuçları görmek istiyorsunuz.

Yukarıdaki maddeler beraber çalışacağınız bir tasarım stüdyosu ararken yazacağınız UX brifingini oluştururken dikkat etmeniz gereken temel yönergelerdir. Beraber çalışacağınız tasarım ekibinizle net bir şekilde iletişim kurmanıza yardımcı olacaklardır. Bu yönergelerin ayrıntılı olması gerekmez. İşletmenizi en iyi siz bilirsiniz ve özel ihtiyaçlarının farkındasınızdır. Brifingi hazırlarken bunlar aklınızda bulunsun. Böylece verimli bir iş birliğine başlayacaksınız.

En iyi UX tasarım ajansı ortaklığının size katkıları nelerdir?

Doğru UX tasarım ajansını seçmek stratejik bir karardır. Farklı süreçler ve yöntemler ürününüzü bambaşka bir seviyeye taşıyabilir. UX ajansları sadece kullanılabilirlik ve işlevsellikle ilgilenmez, aynı zamanda ürünün doğru kitlesine ulaştığından emin olur. Aynı zamanda kitlenizin ne istediğini bilirler. Dahası, ajansınız bir lansmanın diğer aşamalarında size yardımcı olacak kadar hazır ve deneyimliyse baştan sona bir çözüm elde etmiş olursunuz. Bu da sizi başarıya daha çok yaklaştırır. Bu yüzden en iyi ajansı seçtiğinizden emin olmak çok önemlidir.

]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/en-iyi-ux-tasarim-ajansini-nasil-bulursunuz/feed/ 0
Başarılı Bir Mobil Uygulama İçin 15 İpucu https://www.webtures.com/tr/blog/basarili-bir-mobil-uygulama-nasil-olusturulur-isinize-yarayabilecek-15-ipucu/ https://www.webtures.com/tr/blog/basarili-bir-mobil-uygulama-nasil-olusturulur-isinize-yarayabilecek-15-ipucu/#comments Tue, 18 Feb 2020 20:26:41 +0000 https://www.webtures.com.tr/blog/?p=14279 Mobil uygulamalar günlük hayatımızda önemli bir rol oynar.

Onları bilgilenmek, arkadaşlarımız ve ailemizle bağlantı kurmak ve eğlence amaçlı kullanıyoruz. Statista’ya göre, dünyada 2,7 milyardan fazla akıllı telefon kullanıcısı var. Telefonlarımızı neredeyse bütün gün kullanıyoruz ve bu mobil zamanın % 90’ı çeşitli uygulamalar kullanılarak harcanıyor.

Google Play mağazasında 2,7 milyondan fazla ve App Store’da 2,2 milyondan fazla uygulama bulunduğundan, mobil kullanıcıların dikkatini çekmek büyük bir rekabeti beraberinde getiriyor. Ancak çoğumuz günde sadece 9, ayda 30 uygulama kullanıyoruz.

Bu da hiç kimse tarafından kullanılmayan sayısız uygulama olduğu anlamına gelir; iş ihtiyacı yoktur veya ürün zayıftır.

Kolay erişilebilir teknolojinin sorunlarından biri de budur. Kullanıcının ilgisi sınırlı olmasına rağmen aşırı miktarda yazılım tedarik etmekteyiz. Genellikle mesajınızı iletmek, ürünü geliştirmekten daha fazla zaman alır.

Kalabalıktan sıyrılmak için mobil uygulama geliştirmede derin araştırmalara ve iyi bir uzmanlığa ihtiyacınız var. Ürününüzün iyi inşa kurulduğundan ve pazar ihtiyacını karşıladığından emin olmalısınız.

Başarılı Bir Mobil Uygulamanın Temel Özellikleri

Başarılı bir uygulama üç farklı açıyı akıllı bir şekilde birleştirir: pazar, kullanıcı ve ürünün kendisi. Kullanıcılara benzersiz bir değer, mükemmel kullanılabilirlik ve iyi performans sağlamak için tüm bu faktörlerin birlikte çalışması gerekir. Erişilebilirlik, başarılı bir mobil uygulamanın en son fakat en az önemli özelliğidir.

Peki, bir uygulamayı başarılı yapan nedir?

Böyle bir uygulamanın özelliklerini iki ana kategoriye ayırabiliriz: tüketici merkezli ve iş merkezli.

Tüketici merkezli özellikler:

  • Güzel tasarım
  • İyi düşünülmüş UI ve UX
  • İnsanların belirli bir hizmeti nasıl kullandıklarına bağlı olarak onların temel beklentilerini ve ihtiyaçlarını kapsaması
  • İstikrarlı, güvenilir iş akışı
  • Yeterli düzeyde veri koruması sağlaması
  • Hizmet/yardım masasına hızlı erişim sağlaması

İş merkezli özellikler:

  • Kullanıcıların elde tutulmasını teşvik etmesi
  • Hızlı, sorunsuz ödemeler sunması
  • Veri ihlali korumalı olması
  • Gelecekteki geliştirme ve bakımın düşük maliyetli olması
  • Güncelleme prosedürünün kolay olması

Başarılı Mobil Uygulamalara İki Örnek

“Başarılı mobil uygulama” ile ne demek istediğimi göstermek için size iki örnek vereceğim.

Shine

Shine, App Store’da 2018’in En İyi Uygulamasıdır ve dünya çapında 189 ülkede kullanılmaktadır.

Uygulamanın kendisi, düşüncelerinizi ve duygularınızı paylaşabileceğiniz bir arkadaşınızdır. Kullanıcılar günlük motivasyon ve kişisel gelişim hedefleri için makalelerden faydalanabilirler.

Bu uygulama aynı zamanda ilgili podcastleri de sunuyor. Güzel tasarlanmış ve harika bir UXi var. Shine, kullanıcıların günlük hedeflere ulaşmalarına yardımcı olan yerleşik mekanizmalara sahiptir. Örneğin, uygulama her sabah hedefinize uygun bir meditasyonu ve podcasti size bir bildirim olarak gönderir.

Brainly

Brainly dünyanın en büyük e-öğrenme uygulaması. Her ay 35 ülkeden 100 milyondan fazla öğrenci Brainly kullanıyor.

Uygulama, makine öğrenmesine dayalı gelişmiş mekanizmaları kullanarak görev paylaşımında bulunan öğrencilerle onlara yardımcı olabilecek uzmanları bir araya getirir. Uygulama, kendi içerisindeki kullanıcı akışına odaklanarak güzel tasarlanmış. Ayrıca çok dengeli ve güvenilir.

Tüm bunlar, hem Google Play Store’da (4.7 ortalama ve 479.4k toplam yorum) hem de App Store’da (4.8 ortalama ve 3.9k yorum) mükemmel yorumlara ve derecelendirmelere yansıtılmaktadır.

Başarılı bir mobil uygulama oluşturmak için 15 ipucu

Shine ve Brainly kadar başarılı bir mobil uygulama oluşturmak istiyorsanız, bu 15 yararlı ipucunu hayata geçirmeniz gerekir.

  1. Hedef Kitlenizi Belirleyin

Bunu diğer her şeyden önce yapın. Başarılı olmak için uygulamanızın kimler tarafından kullanılacağını bilmeniz gerekir.

Bunu bildiğinizde; fikrinizin iş potansiyelini (pazar ihtiyacı) kontrol edebilir ve hedef kitlenizle nasıl (pazarlama mesajı) ve nerede iletişim kuracağınızı (kanallar) incelemeniz kolaylaşacaktır.

Peki bunu nasıl yaparsınız?

İstatistikleri ve iç görüleri arayın, eğilimleri kontrol edin, forumlarda soru sorun, anket yapın veya mobil uygulamanızın MVP sürümünü oluşturup tüm geri bildirimleri toplayın.

Mevcut her bilgi kaynağını kontrol edin.

Cinsiyet, yaş, cinsel kimlik, konum gibi tüm demografik verileri toplayabilir, kullanıcılarınızın davranışları ve motivasyonları (şikayetler ve kazançlar) hakkında bazı bilgiler toplayabilirsiniz. Ardından, fikrinizi değer verdiğiniz insanlarla tartışın.

Hedef kitlenizi daraltın. Kitleniz ne kadar büyük olursa, o kadar avantajlı olabileceği gibi, fikrinizde bir sorun olması ihtimali de artmış olur. Bir niş alanda yenilik hedeflemek daha kolaydır.

  1. Teklif Değeri

Bir uygulama için iyi bir fikir, hedef kullanıcı grubu tarafından tanınan belirli bir sorunu çözer nitelikte olmalıdır. Candy Crush oyunu gibi basit bir eğlence uygulaması strese iyi geldiğinden, insanlar işe gidip gelirken veya kuyruklarda beklerken onların can sıkıntısını hafifletir.

Uygulama, kullanıcının onu indirmesi için gerekli motivasyonu ve faydayı sağlamalıdır.

Uygulamanın benzersiz değeri; sunacağı hizmetin fiyatı, bilgi aktarım hızı, uygulamanın çalışma şekli veya başka bir kanaldan kullanılamayan özellik veya hizmetlere erişim sağlama ile ilgili olabilir.

Mükemmel bir uygulama, tüketici ihtiyaçlarını, iş hedeflerini ve teknolojik çözümleri akıllıca şekilde bir araya getirendir.

İyi bir ürün ya eğlenceli ya da yararlı olmalıdır. Bolluk doğada iyidir. Uygulamanız birden fazla soruna çözüm getiriyorsa, bu her zaman daha iyidir. En başarılı uygulamalar da bunu gerçekleştirenlerdir.

Bazı insanlar dünyanın her yerinde rahat, güzel ve ilham verici bir konaklamaya ihtiyaç duyarken, diğerleri evlerini yabancılara az miktarda parayla kiralamak ister.

  1. İş Modelinizi Tanımlayın

Dünya çapındaki geliştiriciler çeşitli reklam tabanlı iş modellerini kullanarak geliştirdikleri uygulamalardan para kazanmayı tercih ediyor. Video reklamlar, en popüler gelir akışlarından biridir. Uygulama içi satın alımlar işletme sahipleri arasında da çok popüler. Ancak aralarından seçim yapabileceğiniz başka birçok iş modeli var.

Her mobil uygulama iş modelinin avantajları ve dezavantajları vardır. İhtiyaçlarınıza uygun olan modeli seçerken işe rakiplerinizin ne yaptığını analiz etmekle başlamak yerinde olacaktır. Onlar için başarılı bir model olduysa, sizin için de işe yarayabilir.

Her başarılı mobil uygulamanın kâr elde etmek zorunda olmadığını unutmayın. Çeşitli yararları olan uygulama kategorileri, örneğin kurumsal kullanım için olan uygulamalar da vardır. Bazen doğrudan gelir akışı sağlamak için değil, tasarruf etmek veya bir iş sürecini optimize etmek için bir uygulama geliştirirsiniz.

  1. Özelliklerin Kapsamını Tanımlayın

Muhtemelen uygulamanızın ne olacağı fikri hakkında düşünmek için biraz zaman harcadınız. Uygulamanın yapabileceği tüm harika şeyleri, işlevselliğini artırabilecek tüm özellikleri zaten görselleştirdiniz. Sosyal paylaşım, bildirimler, ödemeler, entegrasyonlar… bunların hepsi vazgeçilmez görünüyor.

Kullanışlı özelliklerin olması her ne kadar iyi olsa da şimdilik bunları unutursanız daha iyi olabilir. Bahsi geçen özelliklerin her biri temel özelliğinizin gelişimini engelleyecektir. Sürecin yanlış ucuna odaklanırsanız, zamandan veya kaliteden ödün vermek zorunda kalırsınız.

Hatta fikrinizin özünü gözden kaçırabilirsiniz. Uygulamanızı neden geliştirmek istediğinizi bir kez daha düşünün. Bunu bir cümlede anlatın. Daha sonra da o nedene odaklanın. Gerisi zamanla gelecektir.

Çok sayıda özellik eklemek başta iyi bir fikir gibi görünebilir, ancak genellikle işin aslı bu değildir. Sadece projelerinin mali değerini artırmak isteyen geliştiriciler için bu böyledir. Kullanıcıların ihtiyacı olan şey, sorunlarının en basit şekilde nasıl çözülebileceğidir.

Uygulamanızın temel özelliğinin ne olduğuna karar verdikten sonra, uygulamayı en açık şekilde öne çıkarmaya çalışın. Her ek seçenek, her kişiselleştirme, her entegrasyon, kullanıcılarınıza sunduğunuz değerin anlaşılmasını zorlaştıracaktır. Bu aynı zamanda büyük paralara mal olur.

Daha karmaşık ürünlerin geliştirilmesi daha pahalı olmakla kalmaz, aynı zamanda erken aşamalarda müşteri desteğine daha fazla zaman ve para yatırmanıza sebep olur.

Azı karar çoğu zarar. Bu, ilk aşamadaki anahtar kurallardan biridir.

  1. Doğru Teknolojiyi Seçin

Bir mobil uygulamanın nasıl oluşturulduğu, uygulamanın başarısına en az çalışma şekli kadar katkıda bulunur. Başarılı bir uygulama oluşturmak istiyorsanız, doğru teknolojiyi seçmeniz gerekir. Aralarından seçim yapabileceğiniz üç ana seçenek vardır.

Seçenek 1: Platforma Özgü Yerel Uygulama

Yerel uygulamalar belirli bir mobil platform için kodlanır – iOS veya Android. Bu uygulamaları yazmak için kullanılan programlama dili yalnızca bu platformların işletim sistemleri tarafından desteklenir. Yerel bir uygulama, cihazınızın donanım ve işlevlerinden büyük ölçüde yararlanabilir ve bu da kullanıcı deneyimini iyileştirir.

Seçenek 2: Platformlar Arası Yerel Uygulama

Bu yaklaşım kullanılarak geliştirilen uygulamalar paylaşılan SDK’ları (Yazılım Geliştirme Kiti) kullanır, ancak yine de yerel olarak çalışırlar. React Native ve Flutter, platformlar arası yerel uygulamaları kodlamak için kullanılan yaygın teknolojilerdir.

Yerelin sağladığı bazı avantajlardan ödün vermenize rağmen, sınırlı bir bütçeniz varsa, ancak yine de birden fazla cihaz türü için tasarlanmış, optimize edilmiş ve güzel tasarlanmış bir uygulama istiyorsanız, bu en uygun maliyetli yaklaşımdır.

Seçenek 3: Karma Uygulama

Karma bir uygulama tüm cihazlarla ve işletim sistemleriyle uyumludur. Maliyet verimliliği, taşınabilirlik ve hızlı konumlandırılabilirlik, hibrit mobil uygulama geliştirme yaklaşımını cazip kılan üç ana nedendir.

Ancak, yerel bileşenlerin ve yerel etkileşim kalıplarının avantajlarından yararlanamayacağınızı unutmayın, bu nedenle uygulamanın kullanıcı deneyiminden biraz kısmış olursunuz.

Bununla birlikte, uygulama geliştirirken bu yaklaşımı izlerseniz, her platform için farklı bir kod tabanı yazmanıza gerek yoktur. Bunun yerine, bir tane yazabilir ve onu tüm platformlarda kullanabilirsiniz.

Bu, yerleşim için HTML, stil için CSS ve etkileşimler için JavaScript gibi muhtemelen zaten bildiğiniz temel web teknolojileri kullanılarak yapılır.

  1. Basit ve Sezgisel Bir UX / UI Tasarlayın

Tasarım, bir uygulamanın başarısının temel taşlarından biridir.

Bu hem B2C hem de B2B uygulamaları için geçerlidir. Kullanıcılar mobil uygulamaları basit ancak sezgisel bir UX ve kullanıcı ara yüzüyle kullanmak ister. Örneğin, basit bir kullanıcı ara yüzü, kullanıcının uygulamada tükettiği veriler konusunda engel çıkarmaz. Hızlı bir kullanıcı ara yüzü, uygulamayı kullanırken kullanıcının iyi hissetmesini sağlar, ancak sezgisel UX’in kullanım kolaylığı için oldukça önemli olduğunu unutmayın.

İyi tasarlanmış UX ve UI’nin başka birçok avantajı vardır. İyi düşünülmüş bir kayıt işlemi, hem kullanıcı sayısını hem de uygulamanın indirilme sayısını artırır. Aynı şey iyi tasarlanmış onboarding için de geçerlidir. Basit ve anlaşılır olduğunda, kullanıcılar uygulamanıza sadık kalır ve muhtemelen onu yeni kullanıcılara önerir.

Uygulama içi satın alma işlemlerine güveniyorsanız, kullanıcının sanal ürünler satın aldıklarında bundan kazancının ne olacağını netleştirin. Bunu yapmanız dönüşüm oranınızın yükselmesine yardımcı olacaktır.

  1. Tasarım ve Geliştirme Ekibi Seçin

Ürününüzün kalitesi, geliştirme ekibinizin yeteneklerinin, becerilerinin ve çalışmalarının bir sonucudur.

Bazı projeleri tek bir geliştirici tamamlayabilir, ancak aynı zamanda dışardan bir geliştirme ekibiyle anlaşabilir veya size sadece teknik uzmanlık sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda pazar başarınızı da destekleyecek tam bir danışmanlık ortağı işe alabilirsiniz.

Geliştirme ortağınızın birçok alanda beceri sahibi olduğundan, ekibin birbirleriyle etkili bir şekilde iletişim kurduğundan ve hepsinden önemlisi, onlara verdiğiniz görevi anladıklarından emin olun.

  1. Ekibinizin Aynı Sizinle Ortak Noktada Olduğundan Emin Olun

Yaratıcı düşünme ve verimli proje yürütmenin bir arada yürütülmesi zordur. İki taraf da yakın çalışmalı, yapılan şeyler çift taraflı doğrulanmalıdır.

İster istemez baştaki fikriniz, bir kapsam belirleme oturumu sırasında teknoloji ile karşı karşıya kaldığında kaçınılmaz olarak ölçeklendirilecektir. Bazı konularda uzlaşmaya hazır olmalısınız. Bu nedenle, temel özelliğin belirlenmesi, sorunun çözülmesi ve hedef kullanıcı grubunun açık bir tanımı çok önemlidir.

Birlikte çalıştığınız özel yazılım geliştirme ekibinin her üyesinin ürünü, nasıl çalışması gerektiğini ve kullanıcılar için nasıl faydalı veya eğlenceli olması gerektiğini anladığından emin olun.

Geliştiriciler, birlikte çalıştıkları teknoloji konusunda tutkuludur ve onları yaratıcı sürece gerçekten dahil ettiğinizde harika bir fikirler ortaya atabilirler. Araçlarını uygulamak için yeni, yaratıcı ve etkili yollar bularak motive olurlar. Onları vizyonunuza dahil edip, bilgi ve becerilerini en üst düzeye çıkarmalısınız.

  1. Yüksek Performansı Koruyun

Uygulamanızın başarılı olmasını istiyorsanız, “iyi” yeterince iyi değildir.

Connecthings’in 2019 Mobile Usage Trends Report’a (Mobil Kullanım Trendleri Raporuna) göre, mobil kullanıcıların üçte ikisi ayda en az bir kere telefonlarındaki uygulamaları gözden geçirip eleme yapıyor. Bu, artık ihtiyaç duymadıkları uygulamaları sildikleri anlamına gelir.

2019’da bir uygulamayı silmelerinin ana nedenlerinden biri ihtiyaçlarının dinlenmemiş olması. Localytics araştırmasının gösterdiği gibi, verilerine dayanarak ihtiyaçlarının dinlenildiğini düşünen uygulama kullanıcıları, o uygulamayı kullanmaya devam etme eğilimindedirler. Ancak performans, uygulamanızın başarısının temelidir. Qualitest araştırması, uygulama kullanıcılarının % 88’inin hatalar ve aksaklıklar içeren bir mobil uygulamayı sildiğini söylüyor.

Ayrıca, uygulamanızı kullanırken ortaya çıkabilecek sorunlardan kullanıcıların sizi sorumlu tutacağını unutmayın. Telefon üreticilerini veya internet sağlayıcı firmaları değil; yalnızca sizi sorumlu tutarlar.

  1. Uygulamanızın Güvenli Olduğundan Emin Olun

Savunmasız bir mobil uygulama tüm sistem için gerçek bir tehdit oluşturmaktadır. Sonuçta söz konusu uygulamayı içerisinde ödemeler, bankacılık bilgileri, erişim anahtarları, tıbbi, kişisel veriler vb. gibi kritik verileri depoladığımız ve sürekli kullandığımız cihazlarımıza yüklüyoruz.

Güvenlik sorunlarını çözmenin birçok yolu vardır. Ancak, özellikle belirli bir uygulamada bir tehdidi ve güvenlik düzeyini kendi başınıza tanımlamanız gerektiğinde mobil korumayı sağlamak kolay bir süreç değildir. En yaygın yöntemler standart bir güvenlik uygulamasını izler, diğerleri mobil uygulama geliştirme için uyarlanır.

Temel standart güvenlik uygulamaları şunları içerir:

  • Yerel veri tabanının şifrelenmesi, önbellek veya API iletişimi gibi hassas kişisel verilerin uygun şekilde şifrelenmesi
  • Doğru kriptografik anahtar yönetimi ve kullanıcı oturumu yetkilendirmesi (token)
  • Token doğrulaması – her aygıta ayrı ayrı ve farklı oturum süreleriyle atama yapma

Güvenli iletişim standartlarının düzgün uygulanması, örneğin HTTP’ler için sertifika sabitleme ve mobil güvenlik incelemesinde bulabileceğiniz OWASP tarafından önerilen kontroller

  1. Üçüncü Taraf Entegrasyonları Sağlayın

Üçüncü taraf hizmetleri uygulamanızı zenginleştirebilir, kullanıcıları elde tutma oranınızı artırabilir ve genel kullanıcı deneyimini iyileştirebilir.

Örneğin; Google Haritalar’ı ele alalım.

Üçüncü taraf entegrasyonları sayesinde sadece A noktasından B noktasına ulaşmanın en hızlı yolunu kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda toplu taşıma bilgilerini de görebilir, ulaşmak istediğiniz noktaya Uber ile gitmek istediğiniz takdirde fiyat hakkında bilgi alabilir, hatta Google Haritalar üzerinden doğrudan Uber çağırabilirsiniz.

Üçüncü parti entegrasyonu, uygulamanızın güvenilirliğini artırmak için harika bir yoldur. İnsanların zaten kullandıkları uygulamalarla entegrasyon sağlamak, kullanıcılara aşina oldukları deneyimi sunmanızı kolaylaştırır. Bu tür entegrasyonları özellikle dönüşümü iyileştirmek ve kullanıcıları elde tutabilmek için kullanın.

Ancak, üçüncü taraf entegrasyonlarını gerektiğinden fazla oluşturmayın. Bunları uygulamak her zaman zaman alır, bu yüzden iyi düşünün. Yalnızca birkaç kullanıcınızın kullanacağı bir entegrasyon geliştirmeniz kaynak israfı olur.

Araştırmanızı doğru yapın ve üçüncü taraf entegrasyonunun kullanıcıların çoğunluğu için değer sağlayacağından emin olun.

  1. Bir Pazarlama Stratejisi Planlayın

Bizi çevreleyen bilgi ve içerikle aşırı yükleniyoruz.

Kullanıcıların dikkatini çekmek ve onları ikna etmek için doğru satış argümanlarını sunmak her zamankinden daha zor. Bu nedenle çözümünüzü tanıtmak için doğru pazarlama araçlarını ve dili seçmeniz gerekir.

Genellikle mesajınızı iletmek ürünü geliştirmekten daha fazla zaman alır. Bu yüzden en kısa zamanda mesajınız üzerinde çalışmaya başlamalısınız. Başarılı uygulamalar, uygulama mağazasına girmeden önce tanıtılır. Pazarlama planınızı 3 kampanya aşamasına bölebilirsiniz: lansman öncesi, lansman ve lansman sonrası.

Pazarlama stratejinizi hayata geçirmenize yardımcı olacak birçok ipucu da var.

  1. Düzenli Güncellemeler Yapın

Bir uygulamayı doğru şekilde oluşturmak ve düzgün bir şekilde pazarlamak, başarılı mobil uygulamanın üç parçalı matrisinin iki parçasıdır. Matrisin son kısmı, uygulama yayınlandıktan sonra ve devamında bakım yapmak üzerinde çalışır.

Bir uygulama oluşturuyorsanız, muhtemelen pazarda kalıcı olmasını istersiniz, değil mi? Bu yüzden sürekli iyileştirmeler yapmayı unutmayın. Hataları düzeltin. Mobil uygulama kullanıcılarının % 37’si, kilitlenme, donma veya yinelenen hatalar gibi sorunlarla karşılaştıklarında bir uygulamayı kullanmayı bırakacaklarını gösterdiler, bu nedenle her küçük hatanın anında düzeltildiğinden emin olun.

Ayrıca, yeni özellikler geliştirin ve uygulamanızı güncel tutun. Bu sayede kullanıcılar deneyimlerini önemsediğinizi görecekler. Sürekli yapılan güncellemeler, uygulamanızdan daha fazla kazanç elde etmenize de yardımcı olur. Yeni özelliklerin tanıtılması ve hataların giderilmesi, kullanıcıları elinizde tutmanıza yardımcı olur.

Uygulamaların silinmesine sebep olan en önemli nedenlerini asla aklınızdan çıkarmayın. Uygulamanızın cihaz hafızasında kapladığı alanı izleyin. Kullanıcı edinme sürecinin karmaşıklığını gözden geçirin ( kayıt formları, vb.) ve genel kalite, performans ve güvenliğe dikkat edin.

Her yıl Apple ve Google’ın işletim sistemlerini güncellediğini unutmayın. Uygulamanızı en son çıkan işletim sistemi değişiklikleriyle uyumlu tutmak çok önemlidir. Bunu yapmak, bazı özellikler üzerinde değişikliğe gitmek veya uygulamanızla ilgili varsayımları değiştirmek anlamına gelebilir. Örneğin, Google açısından bakıldığında Google Haritalar’a hız ölçüm aygıtlarını göstermek gibi küçük bir özellik eklemek, uygulamaların yalnızca bu (gereksiz) özelliğe odaklanmalarına sebep oldu.

  1. Geri Bildirime Göre Güncelleme

Uygulamanızda yapacağınız güncellemelerin kullanıcıların işine yarar olduğundan emin olmak istiyorsanız, kararınızı verilere dayandırmanız yeterlidir. Ürününüzün nasıl kullanıldığını bilmeniz gerekir. Bu bilgileri analiz edin ve olabildiğince erken aksiyon alın.

Uygulamanızın başarısını ölçecek net KPI’lar tanımlayın. Mümkün olduğunca ölçüm yapın, ancak belirlediğiniz KPI’lara öncelik verin. Yeniden üretim ve düzeltmeler için hataların nelerden kaynaklandığına dair daha fazla bilgi elde edebileceğiniz bir mekanizma uygulayın. Kullanıcılara ne düşündüklerini sormak için bir geri bildirim formu veya bir NPS istemi uygulamayı düşünün. Ayrıca hataları da rapor edebilsinler.

Yararlı bulabileceğiniz bazı mobil uygulama analiz platformları şunlardır:

  • Mobil Uygulamalar için Google Analytics
  • Mixpanel
  • Firebase Crashlytics
  • App Annie
  1. Kullanıcıları Elinizde Tutabilmek Üzerinde Çalışın

Topladığınız tüm verileri analiz etmek ve uygulamanızı sürekli güncellemek için tek bir sebebiniz vardır, o da kullanıcıları elde tutma çabası. Kullanıcıların% 25’inin yalnızca bir kullanımdan sonra uygulamayı silebileceğini unutmayın. Bu nedenle, kullanıcılarınızı memnun etmek için elinizden gelen her şeyi yaptığınızdan emin olun.

Uygulama yeterince etkileşimli değilse kullanıcıları elinizde tutma oranınız düşecektir. Kullanıcılarınızla etkileşime geçebilmenizi sağlayan belirli mekanizmalar vardır. En çok kullanılanlar tüm platformlarda sunulan anlık bildirimlerdir. Örneğin, uygulamayı indiren ancak çok da kullanmayan kullanıcılara uygulamanın varlığını hatırlatmak ve uygulamanın ne kadar eğlenceli olduğunu göstermek için anlık bildirimlerden faydalanabilirsiniz.

Onboarding, uygulama içi mesajlaşma ve yeniden pazarlama, kullanıcıları yüksek oranda elde tutmanın diğer yoludur. Ancak bu konuya hep kafa yorun ve kullanıcılarınızla etkileşim kurmanın yeni yollarını bulmaya çalışın.

Kullanıcılara gerçek değer sunmayı unutmayın. Kullanıcılara herhangi bir değer sunmadığınızda, yalnızca hayal kırıklığına neden olursunuz.

Özetle, Başarılı bir uygulama oluşturmak artık sadece işinin ehli mühendislerin ufak bir kısmının yapabileceği bir şey olmaktan çıktı. Nitekim, tasarımcılar, yenilikçi iş adamları ve yaratıcı pazarlamacılar mobil uygulama ve web uygulama pazarını devralıyorlar. Harika bir fikriniz varsa, ancak yazılım geliştirme becerileriniz yoksa, size dünya standartlarında bir ürün sağlayacak ortak bulabilirsiniz.

İkinci olarak, uygulama işinizi planlarken teknoloji odaklı olmak zorunda değilsiniz. “Bir iOS uygulaması nasıl geliştirilir”, “geleceğin programlama dili hangisi”, “hangi çatı/yapının nihai çözüm olduğu” konusunda birçok rehber bulabilirsiniz. Bunların hepsi önemli sorular.

Bununla birlikte, bu sorular projenizi zedelemez; teknik altyapınız yoksa, soruların cevapları bilmek zorunda değilsiniz. Tüm bunlar, deneyimli bir proje yöneticisi veya geliştirici ile birkaç görüşmeden sonra çözülebilecek problemlerdir.

Üçüncüsü, hayata geçirmek önemlidir. Teknoloji sizin uzmanlığınız değilse buna odaklanmamalısınız, çünkü yapılacak daha önemli şeyler vardır. En parlak fikir bile onu hayata geçirmek kadar değerli değildir. Sanıyorum durum bundan daha iyi tarif edilemezdi. Bir plana ihtiyacınız var ve onu sorunsuz bir şekilde hayata geçirmeniz gerekiyor.

]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/basarili-bir-mobil-uygulama-nasil-olusturulur-isinize-yarayabilecek-15-ipucu/feed/ 3
UX İncelemesi Rehberi – İşletmenize Yararları https://www.webtures.com/tr/blog/ux-incelemesi-rehberi-isletmenize-saglayabilecek-yararlari/ https://www.webtures.com/tr/blog/ux-incelemesi-rehberi-isletmenize-saglayabilecek-yararlari/#respond Tue, 04 Feb 2020 15:12:23 +0000 https://www.webtures.com.tr/blog/?p=14298 UX İncelemesi, ürününüzün işletme değerini önemli ölçüde artırma potansiyeline sahip bir hizmettir. Süreç, kullanıcı deneyimini ve iş değerini odak noktasında tutan bir kapsamlı ürün analizini içerir.

UX İncelemesi sayesinde, ürününüz üzerinde zararlı etkileri olabilecek sorunları tespit edebilecek ve bunları düzeltmek için çözümler bulabileceksiniz.

Bu hizmetin sorunlarınızı aşmanıza ve dijital ürünün öne çıkmasına nasıl yardımcı olabileceğini öğrenin.

UX İncelemesi nedir?

UX İncelemesi, belirli kullanıcı deneyimine ve kullanılabilirlik araştırma yöntemlerine dayanan kapsamlı bir analizdir. Bir uygulama veya ürün içindeki çeşitli sorunlara neden olabilecek aksaklıkları bulmak için yapılır. Bu aksaklıklara örnek olarak; kullanıcıların uygulamayı hemen terk etme oranının yüksek olması, ürünün amacının yanlış anlaşılması veya erişilebilirlik sorunları verilebilir. Daha fazla ürün geliştirmeye devam etmenize ve iş çözümlerini doğrulamanıza yardımcı olacaktır.

UX İncelemesinin Amacı Nedir?

  • Ürünün işletmenize katacağı değerini anlamak
  • Ürününüzün performansını hızlı ve uygun maliyetli bir şekilde önemli ölçüde artırmak
  • Yeni ürün geliştirmeye para harcamadan önce tüm UX ve kullanılabilirlik sorunlarını tespit edebilmek
  • Ürününüze başka bir perspektiften yeniden bir göz atmak
  • Mevcut bir ürünle ilgili sorunları gidermek.
  • Gelecek için öneriler almak
  • Ürünü kullanan veya kullanacak olan kullanıcılar için bir değer tanımlamak

Bir UX incelemesinin sonunda, düzeltilecek sorunların listesini, hızlı kazançları ve ürünün gelecekteki gelişimi için önerileri içeren bir rapor alırsınız. Bu rapor, dijital ürününüzün hangi aşamada olduğuna bakılmaksızın, onu iyileştirmeye ilişkin açık bir şekilde tanımlanmış sonraki adımları içereceğinden adeta bir yol haritası görevi görecektir.

İşletmeniz İçin Bir UX İncelemesinin Avantajları

UX incelemesiUX sorunlarınızı çözmenin ekonomik ve hızlı yoludur. Bir UX incelemesi ile, ürünün rekabet gücü ve değerini artıracak, pazarlama kapsamını genişletecek, bir ürün yaratmış olacak ve iş hedeflerinize ulaşmış olacaksınız. Bu UX aracının avantajlarına daha yakından bakalım.

  1. Yeni bir bakış açısı kazanın

Birçok iş sahibi, zamanlarının çoğunu işlerini geliştirmek için harcar ve tamamen ürünlerine odaklanırlar. Bu anlaşılabilir bir durum, ancak tünel görüşü olarak da adlandırılan bu davranış, iş sahiplerinin ürün hakkındaki görüşlerini etkileyebilir ve kusurlarının farkında olmalarını engelleyebilir.

Uzun ve yorucu projelerin iş sahiplerinin projeleri algılama biçimini değiştirebileceği daha önce de kanıtlanmıştır. İş sahipleri demirlenme etkisi (focalism, anchoring) olarak adlandırılan bir fenomen nedeniyle karşılaştırma yapamayabilirler.  Demirlenme etkisi, insanların karar verirken gördükleri ilk bilgiye çok fazla odaklandığı durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda, liderler kendi ürünlerine çok fazla odaklanırlar.

Tam aksine, ürününüzün UX incelemesini yürütmekten sorumlu ekip zaten birçok girişimle (start-up) çalışmıştır ve perspektifleri tek bir şirketin çok ötesine geçmiştir. Müşterilerimizin çoğu demirlenme etkisinin tuzağına düştü, ancak bir UX incelemesi yapmak onlara iş modellerini değiştirmelerine ve ürünlerini başarıyla sunmalarına yardımcı olacak yeni bir bakış açısı sundu.

  1. Ürününüzü rakiplerinizle karşılaştırın

Ürününüzün gelişimi üzerinde çalışırken, bunun ötesini görmek için zaman ayırmak ve rekabetinizin başarılarından ve hatalarından öğrenmek kolay değildir. Bir UX incelemesi, ürününüzü pazardaki ilgili ürünlere getirilmiş çözümlerle değerlendirecektir, hatta bu ürünlerden bazıları doğrudan rakipleriniz olacaktır.

İş sahiplerinin büyük bir kısmının zamanlarının çoğunu ürünleri üzerinde çalışarak harcadığını, fakat pazarı takip edip ürünlerini doğrulamak için çok az zaman harcadığını biliyor muydunuz? Daha iyisini yapmanıza yardımcı olabiliriz.

Kıyaslamanın rekabet avantajı sağlama üzerinde önemli bir etkisi vardır, farklı kıyaslama stratejileri hakkında bilgi edinebilirsiniz. Bu çalışma Journal of Business Studies Quarterly’den alınmıştır.. Ayrıca, start-upların çoğu başarısızlıkla sonuçlanır, çünkü rakipleri onlardan daha iyi performans gösteriyorlardır veya kendi iş modellerini pazara göre ayarlamıyorlardır.

Müşterilerimizin çoğu rekabet analizinden yararlanmışlardır. Kimi müşteriler, iş gereksinimlerini daha iyi desteklemek için B2C’den B2B modeline geçiş yaparken, diğerleriyse ise B2B’den B2C’ye geçiş yaptı. Değişiklikler, şirketlerin daha fazla başarı elde etmek için ürünlerini yeniden şekillendirmelerine ve iş modellerini ayarlamalarına yardımcı olmuştur.

Diğer müşteriler, ürün fikirlerinin işletme veya pazar söz konusu olduğunda çok az iş getirebileceğini görüp ve bu fikirlerden vazgeçtiler, bu sayede binlerce doları boşa harcamaktan kurtulmuş oldular.

  1. En önemli müşteri ihtiyaçlarına odaklanın

Güçlü, net değer teklifi işinizde fark yaratabilir. Bu, ürününüzle ilgili en önemli soruları yanıtlamanın en iyi yoludur.

Forbes’dan Mark Evans’a göre:
“Güçlü değer önerileri geliştirmek yalnızca hedef kitlelerle bağlantı kurmayı kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda bir şirketin pazarlama ve satış faaliyetlerinin üzerine inşa edilebileceği bir temel oluşturur.” Mark Evans, Forbes
Başarısız start-uplara (girişimlere) geri dönersek, çoğunun takip etmesi kolay olan net bir değer teklifi yoktu. Bu çalışmaya göre, girişimlerin başarısız olmasının bazı nedenleri odak kaybı ve bir pazar ihtiyacını hedeflememektir (on sekiz popüler nedeni daha raporda bulabilirsiniz).

Kendinize işletmenizin ne hakkında olduğunu anlayıp anlamadığınızı ve bunu diyaloğa döküp dökemediğinizi kendinize sorun. Bunları yapamıyorsanız, UX incelememiz etkili bir değer teklifi oluşturmanıza yardımcı olacaktır.

  1. Tüm paydaşların çıkarlarını uyumlu hale getirin

“Çatışmanın olmayışı bana iki şeyi anımsatıyor, ya kurucu ortağın açık ve dürüst geribildirimlerle başa çıkabileceğini düşünmüyorsunuzdur ya da aranızdaki ilişkinin üzerinde yürüdüğünüz yumurta kabukları kadar kırılgan olduğunu düşünüyorsunuz.” Khalid Halim, RebootHQ
İşletmelerin sonunu getiren çatışmalar hakkındaki makalesinde Khalid Halim, çatışmaların doğal olduğunu ve her iki tarafın da gelişebilmek için bundan faydalanması gerektiğini belirtiyor. Asıl tehlike, işler asla iyileşmeyecek kadar kötüleşene kadar halının altına süpürülen, görünmeyen çatışmalardan kaynaklanır.

Her zaman üzerinde çalışılması gereken acil sorunların ve aksaklıkların bir listesi vardır. Bununla birlikte, ekip üyelerinin de kendi önceliklerine göre, ilk önce neyin ele alınması gerektiği konusunda kendi fikirleri vardır. Bu çıkar çatışmasını azaltmak için, çoğu müşterimiz, paydaşlara yeni bakış açıları kazandırıp önceliklerini yeniden gözden geçirebilmelerine fırsat tanıyan UX incelemesi yapmayı tercih ediyor. Bir uzlaşmaya varmalarına yardımcı olmak için onlara öncelikleri yüksek ve düşük olan sorunların bir listesini sunuyoruz.

  1. Ürününüzün pazar stratejisini yeniden değerlendirin

Girişimlerin başarısız olmasının ikinci en yaygın nedeni, iş modellerinin girmeye çalıştıkları pazara uygun olmamasıdır. Peki bu nasıl oluyor? Bazı girişimler önce harika bir ürün bulur ve daha sonra bir iş modeli arar. Bu kolayca başarısız olabilecek bir yaklaşımdır.

İlk başarı bile ürünün iyi ölçeklendirileceğini garanti etmez. Ürünle birlikte planlanan iyi bir iş modeli, ölçeklendirme sürecini kolaylaştıracak ve iş başarısı şansını artıracaktır.

Bazen, iş sahipleri iyi araştırılmış bir iş modeline sahip olduklarını düşünürler, ancak varsayımlarını yanlış veya alakasız verilere dayandırdıkları ortaya çıkar. Müşterilerimizden birini örnek verecek olursak, onlar için yapılan bir UX incelemesinde analiz araçlarının düzgün kurulmadığını gördük, şirket aslında iki farklı müşteri grubu için farklı analiz araçlarına ihtiyaç duyuyordu. UX incelemesi, doğru verilere ulaşılmasına yardımcı oldu ve ekibin kullanıcıların davranışlarını düzgün bir şekilde incelemesine zemin hazırladı.

  1. Sonraki adımlarınız için net ve basit bir yol haritası oluşturun

Alan Smith’e göre, “Tipik bir ürünün üretim maliyetinin yaklaşık % 75’i kavramsal aşama sürecinin sonunda taahhüt edilmektedir. Bu demek oluyor ki, bu süreden sonra alınan kararlar ürün üretim maliyetinin yalnızca % 25’ini etkileyebilir.” Bir ürünün maliyetinin büyük kısmı tasarım aşamasına bağlıysa, buna çok dikkat etmeliyiz. Bunu da UX incelemesi sırasında yapıyoruz.

Müşterilerimizden biri, hem mevcut hem de gelecekteki projeler için ölçeklenebilir tasarım ve geliştirme ekiplerine erişiminin ona kattığı değerden faydalanmıştır. Yol haritalarına ve önceliklerin belirlenmesine ilişkin kararlar, ürünün başarısını ve iş sahiplerinin gelecekteki girişimlerini büyük ölçüde etkiledi.

  1. Yazılım geliştirme maliyetini azaltın

İnsanlar ürün geliştirme sürecinde odaklanmada sorun yaşama ve ana yoldan sapma eğilimindedirler. Bir projedeki programcıların çalışma sürelerinin en az % 50’si yazılım geliştirme aşaması, önlenebilecek hataların yeniden işlenmesi için harcanmaktadır.

Dr. Sus Weinschenk’e göre, geliştirme süresini kısaltıp, yeniden tasarım maliyetlerini en aza indirerek maliyetleri kolayca azaltabilirsiniz. Sadece erken hata önlemeye yatırım yapmanız yeterlidir.

Bir UX incelemesi bunu başaracak ve kullanıcı odaklı bir çözümü erken bulmanıza yardımcı olacaktır. Kullanıcı deneyimi müşteri destek maliyetleri, potansiyel sorunların kullanıcı düzeyinde ortaya çıkmadan önce bulunup giderilmesiyle azaltılabilir.

UX incelemesi ile giderilen yaygın ürün sorunları

Bir UX incelemesi, ürün veya hizmetinizi geliştirmek ve kullanıcılarınızı mutlu kılmak için hangi sorunlara öncelik tanınacağını bulmanıza yardımcı olabilir. Aşağıda, UX incelemelerini yaptıktan sonra bulduğumuz diğer sorunları ve bunları gidermek için uygulanan çözümleri bulacaksınız.

Karmaşık bir ara yüzle ilgilenmek

Sorun:

Kullanıcıları bir ürünün premium sürümüne yükseltmek için kullanılan satış ekranı çok karmaşıktı ve bilişsel aşırı yüklenmeye neden oldu. Tek bir ekranda çok fazla öğe ve işlem gerçekleşiyordu.

Çözüm:

Premium aboneliğine yükseltme işlemi iki adıma bölünerek geliştirildi. Plan seçimi ve ödeme işlemi ayrı ayrı tamamlanarak ekranları daha anlaşılır kılmakla beraber kullanımı da kolaylaştırmış oldu. Dönüşümleri artırmak için daha fazla sosyal kanıt örneği de eklendi.

Mobil deneyimi mükemmelleştirin

Sorun:

Mobil kullanıcı deneyiminin biraz iyileştirilmesi gerekiyordu. Web formlarının tasarımı en iyi uygulamalardan biraz farklıydı, bazı öğeler çok küçüktü ve veri girişleri olabilecek en verimli şekilde tasarlanmamıştı.

Çözüm:

Mobil kullanılabilirlik, bölümlere ayrılmış kontroller, yerel mobil tarih seçiciler, ve belirli veriler için uygun klavyeler gibi veri girişi için kullanılan kullanıcı ara yüzü öğeleri en iyi uygulamaların kullanılmasıyla geliştirildi. Ayrıca, form doldurma alanları; birleştirilerek, kaydırıcıları uygulayarak ve mobil aygıtlar için bölümlere ayrılmış denetimler kullanarak basitleştirildi.

Mesajlaşma sistemini temizleme

Sorun:

Mesajlaşma sistemi biraz belirsizdi ve kullanıcı iletişiminin hızını ve verimliliğini azaltır nitelikteydi.

Çözüm:

Sistem tamamen yeniden tasarlandı ve kullanıcılar arasında sorunsuz ve net iletişim sağlandı.

Bilgi mimarisinde temizlik

Sorun:

Bilgi mimarisi yetersizdi. Bir kullanıcının profilini açtıktan sonra, yalnızca ad ve görüntü gösterildi, önemli bilgiler daha sonraya kadar sunulmadı. Kullanıcı profilindeki ana CTA (harekete geçirici mesaj) çoğaltıldı; bunu yapmak kullanıcıların kafasını karıştırmış olabilir.

Çözüm:

Önemli bilgilerin erişilebilirliği, özellikle mobil profiller üzerinde geliştirildi. Derecelendirmeyi, profil ayrıntılarını ve ana CTA düğmelerini “ekranın üst kısmına” yerleştirmek net bir hiyerarşi getirdi. Birbirinin tekrarı olan CTA’lar kaldırıldı, böylece alandaki kalabalık giderilmiş oldu.

Arama işlevini optimize etme

Sorun:

Platform rehberinde bilgi aramak daha kolay olabilirdi. Mobil cihazlarda sonuç sıralaması gizliydi ve doğru bilgiye ulaşmak ek çaba gerektiriyordu. Sıralama ve filtreleme seçeneklerini yoğun kullanmadan doğru bilgileri bulmak zordu.

Çözüm:

Platformdaki arama, filtrelerdeki açılır alanlar yerine kaydırıcılar gibi kullanıcı ara yüzü düzeltmeleri yoluyla mobil kullanıcılar için geliştirildi. Ayrıca, sıralama seçenekleri daha erişilebilir hale getirildi ve filtre ayarlarını anında temizleme seçeneği eklendi.

CTA’ları daha etkili hale getirme

Sorun:

Kullanıcılardan geri bildirimde bulunmalarını veya almalarını belirten CTA’lara erişim zordu ve kullanıcıların çoğu hizmetleri kötü değerlendirdi.

Çözüm:

Geri bildirim verme/alma işlevi mesajlaşma sistemine dahil edildi ve henüz geri bildirim vermeyen kullanıcılar için ek CTA düğmeleri eklenerek geliştirme yapıldı.

Kayıt sürecini basitleştirme

Sorun:

Bir tanışma platformu için açılış sayfasında gereken kayıt işlemi, kullanıcıların birkaç adımı takip etmesini istiyordu ve bu da kayıt sürecinde kullanıcılarda direnç oluşmasına sebep oluyordu.

Çözüm:

Açılış sayfası, ‘kayıt’ düğmesinin bir kayıt formuyla değiştirilmesiyle gerekli adım sayısı azaltılarak geliştirildi.

Kayıt ve sosyal kanıt bölümlerini daha görünür hale getirme

Sorun:

Bir açılış sayfasının kayıt bölümü yeterince belirgin değildi ve çok az sayıda sosyal kanıt örneği içermekteydi. Bu da ziyaretçilerin kullanıcılara dönüştürülme olasılığını azalttı.

Çözüm:

Açılış sayfaları, öne çıkan bir sosyal kanıt bölümü eklenerek ve kayıt bölümünü daha belirgin hale getirerek iyileştirildi.

Kullanıcı ara yüzü tasarımı için sektör standartlarını takip etmek

Sorun:

Bazı kullanıcı ara yüzü öğelerinin hizalanması ve konumlandırılması sektör standartlarına uymamıştır. Bu, kullanıcıların platformla etkileşime girerken karışıklık yaşamasına neden oldu.

Çözüm:

UI öğelerinin platform boyunca hizalanması ve konumlandırılması geliştirildi, böylece kullanılabilirlik artırıldı.

UX İnceleme Yöntemleri

Bir UX incelemesi yapmak için kullanılabilecek birkaç yöntem vardır. Hangisini seçtiğiniz, incelenen ürünün türüne ve onu etkileyen sorunlara bağlı olacaktır.

Yöntemler şu şekilde ayrılabilir:

  • Bir ürünün kullanıcı deneyimini test etme yöntemleri
  • Bir ürünün iş değerini ve piyasadaki performansını doğrulama yöntemleri

Şimdi de bu yöntemleri inceleyelim.

Bir Ürünün Kullanıcı Deneyimini Test Etme Yöntemleri

  1. Uzman değerlendirmesi. Olası kullanılabilirlik sorunlarını bulmak ve değişiklik önerileri sunmak için bir UX uzmanı bir ürünü inceler. Bu araştırmayı yürütmenin birkaç yolu vardır:
  • Sezgisel değerlendirme Bir araştırmacı ara yüzü inceler ve tanınmış kullanılabilirlik ilkelerine (“sezgisel tarama”) uygunluğunu kontrol eder. Burada amaç, bir sorunu keşfetmek ve çözmek için en iyi çözümü bulmaktır.

Sezgisel değerlendirme hızlı bir yöntemdir ve bir ürünün sorunlarına geniş bir genel bakış sunar. Potansiyel hatalara açık özelliklerin ve unsurların tanımlanmasına yardımcı olur ve iyileştirme için rehberlik sağlar.

Uzman, analizler için araştırmayı çeşitli kullanılabilirlik ilkelerine dayandırabilir. En yaygın olanı Jakob Nielsen’in On Sezgisel Kullanılabilirlik İlkesi’dir. Ancak, diğer kullanılabilirlik ilkeleri de vardır. Psikolojik Kullanılabilirlik Buluşsal Yöntemleri, ve 247 web kullanılabilirlik yönergeleri.

Uzman ayrıca aşağıdaki soruları sorarak temel kuralları takip edebilir:

  • Ekran veya herhangi bir unsur kafa karıştırıyor mı?
  • Kullanıcı bununla ne yapacağını biliyor mu?
  • Kullanıcı bunu kullanmanın sonuçlarını anlayacak mı?
  • Bilişsel Çözüm Yolu: Bir araştırmacı, bir üründe gerçekleştirilebilecek görevlerin bir listesini hazırlar. Kullanılabilirlik seviyesini belirlemek için araştırmacı tüm görevleri yerine getirir. Her adım için, ürünün kullanılabilirliği aşağıdaki gibi bir dizi soru ile doğrulanır:

– Nerede olduğumu biliyor muyum?
– Hangi seçeneklerin mümkün olduğunu biliyor muyum?
– Herhangi bir unsur karışıklığa neden oluyor mu?
– Mevcut doğru eylemi belirlemek mümkün müdür? Bu bilişsel izlenimin temel amacı, ürünün yeni kullanıcılar için öğrenilebilirliğini ve anlaşılabilirliğini test etmektir. Ayrıca, ürünün normal kullanıcılar için sezgisel ve kullanışlı olup olmadığını belirlemeye yardımcı olur.

  1. Analitik veri analizi. Analitik veri analizi bir ürünün gerçek kullanımını gösterir. Kullanıcı verilerini, kullanıcı davranışları ve eylemlerini izlemenizi ve toplamanızı sağlar.

Bu yöntem, kaç kullanıcının istenen eylemleri gerçekleştirdiğini, kullanıcıların nereden geldiğini, kullanıcı yolculuğunun hangi aşamalarında sorunla karşılaşıldığı veya kullanıcıların uygulamayı nerede terk ettiklerini ve dönüşüm oranının ne olduğunu belirlemeye yardımcı olur.

Fare hareketi ve tıklama izleme ısı haritaları, kullanıcıların yolculuğun her adımında ürünle nasıl etkileşime girdiğini gösterir. Kullanıcı davranışını doğrulamak için en popüler iki araç Google Analytics ve Hotjar’dır.

  1. Kullanıcı testi. Bazı durumlarda, ürünün hedef kullanıcı gruplarıyla kullanıcı test oturumları yürütmek de mümkündür ve oldukça faydalıdır.

Bir araştırmacı, gerçekleştirilen popüler görevlerin bir senaryosunu oluşturur ve test oturumu sırasında her kullanıcıdan görevler üzerinde çalışması istenir. Araştırmacı, ürünün sezgisel olup olmadığını, önemli aksiyonların gerçekleştirilmesinin kolay olup olmadığını ve yol boyunca herhangi bir sorun olup olmadığını değerlendirir. Bu yöntem, kullanıcıların ürünle nasıl etkileşime girdiğine ilişkin bir genel bakış sunar.

  1. İçerik Denetimi Bu tür bir araştırmanın amacı, ürünün içeriğini ve bilgilerini analiz etmek ve değerlendirmektir. İçerik denetimi, kullanılan dilin anlaşılabilir ve ürünün hedef kullanıcı grubuna hitap edip etmediğini belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca içeriklerin SEO dostu olup olmadığını doğrulamaya yardımcı olur. İçerik denetimi, ürünün kullanıcı deneyimini doğrulayan diğer yöntemlerin bir parçası olarak da kullanılabilir.
  2. Kişi değer önerisi analizi. Mevcut araştırmaya ve müşterinin bilgisine dayanarak, UX uzmanı ürün için kişiler oluşturur. Bu kişiler, ürünü kullanabilecek farklı kullanıcı türlerini temsil eden ve kullanıcının ihtiyaçlarını, hedeflerini ve motivasyonlarını anlamaya yardımcı olan kurgusal karakterlerdir.

Araştırmacı daha sonra kişiler için ideal değer önermesini inceler ve ihtiyaç listesi ışığında ürünün bu değerleri sağlayıp sağlamadığını kontrol eder. Ürünü bu şekilde analiz ederek, kullanıcıların ihtiyaçlarına göre herhangi bir özelliklerin eksik kaldığını tespit etmek mümkündür.

  1. Erişilebilirlik incelemesi. Bu analizin amacı, ürünün engelli kullanıcıların ihtiyaçlarını nasıl karşıladığını kontrol etmektir. İnceleme, Web İçeriği Erişilebilirlik Yönergeleri (WCAG) 2.0.‘i baz alır.

Bir Ürünün İş Değerini ve Piyasadaki Performansını Doğrulama Yöntemleri

  1. Pazar araştırması: Bir araştırmacı hedef pazarı analiz eder ve müşteriler hakkında bilgi toplar. Pazar araştırması, pazarın boyutunu ve olası pazar payınızı görmenin yanı sıra insanların bir ürüne karşı tutumunu öğrenmeye yardımcı olabilir. Bu yöntem aynı zamanda ürünün pazar eğilimleri bağlamında anlaşılmasına yardımcı olur.
  2. Rakip kıyaslama ve eksik özellikler: Bu yöntem, rakiplerin müşterinin işi ve ürünü ile ilgili güçlü ve zayıf yanlarını doğrulamayı amaçlamaktadır. Ayrıca fırsatları ve tehditleri tespit etmeye yardımcı olur.

Araştırma; işin pazar konumu, pazarlama kampanyaları, ürün ve hizmet türleri ve tasarımı ve promosyonlar gibi ilgili tüm bölümlerinin analizini içerebilir. İlgili her bilgi, rekabeti daha iyi anlamaya yöneliktir.

Araştırma aşağıda belirtilen konulara ışık tutar:

  • Ürün özelliklerinin rakipler tarafından sunulan özelliklere göre analiz edilmesi. Bu araştırmayı yapmak, önemli eksik özellikleri görmenizi ve rakiplerin çözümlerine kıyasla önemli bir avantaj elde etmenizi sağlar.
  • Henüz rakipleriniz tarafından bir girişimde bulunulmayan niş alan veya iş potansiyeli bulmak.
  • Rakiplerin müşterilerle nasıl bağlantı kurduğunu ve iletişim kurduğunu anlamak.
  • Müşterileri hedeflerken daha verimli olmak.
  • Yeni müşteriler bulmak.

Doğru Yöntem NasılSeçilir?

Bir yaklaşım seçerken herkese uyan tek bir yöntem olmadığını bilmek gerekir. Doğru yöntemi seçmek, sorunun ve istenen sonucun karmaşık bir analizini gerektirir ve aşağıda belirtilenler gibi çeşitli faktörlere bağlıdır:

  • Projenin hangi aşamada olduğu.
  • Erişebildiğimiz veriler.
  • Ürünün karşılaştığı sorunlar.
  • Projenin amacı.
  • Ürün geliştirme sayesinde daha ileri gitmek için bilmemiz gerekenler.
  • Zaman ve bütçe.

Tüm yönleri doğrulamak mümkün olmasa da, burada amaç ürüne en çok fayda sağlayabilecek yöntemi seçmektir. Araştırmacı, bilinen tüm değişkenleri dikkate alarak en uygun yöntemleri seçebilir. Kapsamlı sonuçlar elde etmek için çeşitli yöntemleri bir arada kullanmak her zaman faydalıdır.

Tüm yöntemler müşteri ve ürün ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir.

Bir UX İncelemesi Nasıl Yapılır? Adım Adım Rehber

Bir UX incelemesi yapmayı planlıyorsanız, işlemin her adımında size yol göstermesi için aşağıdaki yönergeleri kullanın.

Bir inceleme yaparken, her şeyin düzgün çalışması için sağlam bir zemin hazırlamak projenin verimini oldukça artırır. Başlamadan önce araştırma aşamasına hazırlanın ve ihtiyacınız olan araçları kurup hazır bulundurun. Süreç boyunca ilerlemenizi takip etmek, organize çalışmak ve dosyaların güncel tutulmasını sağlamak önemlidir.
Adımlar:

  1. Ürün ve iş hakkında daha derin bir anlayış geliştirin
    1. Pazar araştırması yapın. Hedeflediğiniz pazarı, rakiplerinizin kim olduğunu ve rakiplerinizin hangi alanlarda iyi olduğunu bilmek her zaman işinize yarar. Her koşulda resmi bir analize ihtiyaç yoktur, yine de bazı genel bilgiler çok önemlidir.
    2. Paydaşlarınızla görüşün. İnceleme gereksinimleriniz ve beklentileriniz de dahil olmak üzere mümkün olduğunca fazla bilgi edinin.
    3. İncelemenin kapsamını belirleyin. Analiz, sınırlı sayıda sorunun üstesinden gelmeye odaklanmalıdır.
    4. Ürüne erişin.
    5. Projenin ihtiyaçlarına katkısı olacaksa, çeşitli araçlara ve analiz yazılımlarına erişin.
  1. Doğru yöntemleri seçin

Her projenin gereksinimleri farklıdır, bu nedenle araştırma yaparken her vakayı ayrı incelemek gerekir. Bazı projeler daha derin pazar veya işletme araştırması gerektirebilir, ancak bazen üzerinde çalışmak için geçerli analitik kullanıcı verileriniz de olmayabilir. Bazı vakalar tam pazar analizinden ziyade sadece kullanılabilirlik sorunları analizini gerektirebilir. Araştırma yöntemleri her bir projenin ihtiyaçlarına uygun olmalı ve paydaşlarınızın beklentileri doğrultusunda oluşturulmalıdır.

Bir inceleme birkaç yöntemden oluşuyorsa, yöntemleri öncelik sırasına koyup araştırma için bir plan oluşturun.

  1. Araştırma yapın, verileri ve sonuçları analiz edin

Araştırma süreci, seçtiğiniz yönteme bağlı olarak değişir. Hiçbir zaman araştırmanın genel amacını unutmayın, önemli bölümlere ve konulara odaklanın.

  1. Raporunuzu hazırlayın

Bulgularınızı ve verilerinizi açıkça anlaşılabilir ve görsel olarak çekici bir şekilde sunun.

İncelemenin amacı, değişim gerektiren konuları saptamaktır, ancak önerilerinizi eklemeyi unutmayın. Sadece hataları tanımlamak tek başına bir değer katmaz, size hızlı kazançlar ve ürünü olumlu yönde etkileyecek öneriler sağlamak çok önemlidir.

UX İncelemesi ile İşletmenizde Dönüşümler Yaratma

Henüz ikna olmadıysanız, müşterilerimizden biri olan Raqib50 hakkında araştırma yapın ve bir yılda nasıl %180 büyüme sağladıklarını öğrenin.

Kuveyt merkezli bir sivil haklar girişimi olan Raqib, UX incelemesinden sonra, proje sırasında son teslim tarihinin öne çekilmesine rağmen ürünlerini zamanında pazara sürmeyi başardılar. UX incelemesini yapmanın maliyeti, sonuçlara bakıldığında görmezden gelinebilirdi; geliştirme süresinden iki hafta kısıldı ve böylece 8.000 $ değerinde tasarruf sağlandı.

İşte müşterimize birçok fayda sağlayan UX incelemesinin bir özeti. Bu metrikler, Raqib’in sivil arenadaki çeşitli genç gruplarını harekete geçirmesine ve sosyal değişim getirmesine yardımcı oldu.

  • Popülerlik seviyesi beklentilerin üzerinde geldi: Yıllık %180 kullanıcı büyümesi
  • Kullanıcı etkileşimi %45’in üzerinde iyileşti, oturum sayısı %86 arttı.
  • İlk etkileşimden sonra terk edilen oturum sayısı %21 azaldı.
  • Oturum süresi %40 artırıldı.

Her Şeyi Bir Araya Getirmek

Bir UX incelemesi, ürün veya hizmetinizin değerini artırmak ve kullanıcılarınızı memnun edebilmek için hangi sorunla öncelik verilmesi gerektiğini görmenize yardımcı olabilir.

Bir UX incelemesi yapmak önemli faydalar sağlar. UX incelemesi size aşağıda belirtilen konularda fayda sağlayabilir:

  • Ürününüz hakkında yeni bir bakış açısı kazanma
  • Ürününüzü rakiplerinizinkileri ile kıyaslayarak rekabet avantajı elde etme
  • En önemli müşteri ihtiyaçlarına odaklanmanıza yardımcı olma
  • Tüm paydaşların çıkarlarını uyumlu hale getirmeye
  • Ürününüzün pazar stratejisini yeniden değerlendirmeye
  • Sonraki adımlarınız için net ve basit bir yol haritası oluşturmanıza
  • Yazılım geliştirme maliyetini azaltmaya

Bir UX incelemesi; kullanıcı ara yüzü, mobil kullanılabilirlik sorunları, harekete geçirici mesajların iyileştirilmesi ve bilgi mimarisinin iyileştirilmesi gibi çok görülen sorunların tanımlanmasına ve düzeltilmesine yardımcı olabilir.

Bir UX incelemesi yapmak için kullanılabilecek bir dizi yöntem bulunmaktadır. Hangi yöntemleri kullandığınız ürününüze ve onu etkileyen sorunlara bağlı olacaktır. İncelemeyi yaparken, aşağıda belirtilen adımlar size yol gösterecektir:

  • Ürün ve iş hakkında daha derin bir anlayış geliştirme
  • Projenizin gereksinimlerine göre doğru yöntemleri seçme
  • Araştırma yapma, verileri ve sonuçları analiz etme
  • Önerileri içeren bir rapor hazırlama

Her ne kadar kendi UX incelemenizi yapmanız mümkün olsa da, uzmanların deneyimlerinden faydalanmak sizin için yararlı olabilir. Webtures’ta yıllarımızı UX incelemeleri yaparak ve yaklaşımımızı geliştirmek için harcadık. Yardıma ihtiyacınız olursa bizimle iletişime geçin.

]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/ux-incelemesi-rehberi-isletmenize-saglayabilecek-yararlari/feed/ 0
SEM ve SMM – Uluslararası Dijital Pazarlama https://www.webtures.com/tr/blog/uluslararasi-dijital-pazarlama-hedefleri-sem-smm/ https://www.webtures.com/tr/blog/uluslararasi-dijital-pazarlama-hedefleri-sem-smm/#respond Fri, 31 Aug 2018 13:15:51 +0000 https://www.webtures.com.tr/?p=10812 Uluslararası web sitenizin yerel web sitelerden üste çıkmasını beklerken hızlı bir çıkış için uluslararası tıklama başına maliyet (TBM), denemeye değerdir.

Ödemeli reklamın standart kuralları dış pazarlarda da aynen geçerlidir. TBM’leri, kalite puanlarını, reklam konumlarını ve ilgili açılış sayfalarını (landing page) seçmeyi düşünmeniz gerekir.

Bununla birlikte uluslararası TBM kampanyalarında spesifik özellikler vardır. Ads platformunu nasıl kullanacağınızı düşünmekle yetinemezsiniz, bir ülkenin arama davranışlarını da iyi bilmeniz gerekir.

İyi Pazar Bilgisi

Daha önce de vurguladığımız gibi, hedef pazarınızı tanımak ve doğal olarak bunun için araştırma yapmak çok önemlidir.

Uluslararası TBM kampanyaları için özellikle şunları araştırmalısınız:

Dominant Arama Motorları

Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi her ülkenin arama alışkanlıkları farklıdır ve bu sebeple farklı arama motorları kullanılabilir. Google’ın kullanılmadığı bir ülkede Google Ads kullanmak istemezsiniz. Bu sebeple bu araştırma, bütçenizi, proje odağınızı belirlemenizde yardımcı olur.

Hedef Kitle

Reklamlarınızı hedeflediğiniz kitle, online alışveriş yapan bir kitle midir?

Kültürel Alışkanlıklar

Önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi bu alışkanlıklar, web tasarımı ve reklamcılığı etkiler.

Örneğin, Çin pazarında renkler önemlidir. Ambalaj kağıdının rengi kırmızı ise bu bir hediyedir. Sarı kağıtta siyah mürekkepse ölülere verilen hediyeler için ayrılmıştır.

Ambalaj kağıdınız ne kadar süslü, göz alıcı olsa da hedef pazarınızdaki insanları rahatsız etmek istemezsiniz.

Rakipler

Doymuş bir sektör için TBM çok yüksek olabilir, bu durumda bütçe aşımını engellemek için TBM kampanyası açmak istemeyebilirsiniz.

Tıklama Başına Maliyet

Bu araştırma net sonuçlar vermeyecek olsa da farklı ülkelerde TBM kıyaslaması yapmak iyi olacaktır.

SEM ve SMM – Uluslararası Dijital Pazarlama

Nasıl Yapılandırmalı

Birden fazla ülkeyi birden fazla bütçelendirmeyle hedefleyip ROI hesabı yapmaya çalışıyorsanız iyi organize olmalısınız.

Bunun için en iyi başlangıç, her ülke için ayrı bir hesap açmaktır. Böylece her ülke için oluşturduğunuz kampanyanın performanslarını daha kolay takip edebilirsiniz.

Yerelleştirilmiş Kampanyalar

Her dil için ayrı kampanya oluşturmanız şiddetle öneririz. Örneğin İsviçre için bir hesap açtığınızda Fransızca, İtalyanca, Almanca dilleri için ayrı ayrı hedefleme oluşturabilirsiniz. İngilizce için de oluşturmanızı öneririz. Böylece dile özel ve yerelleştirilmiş ayarlar yapabilirsiniz, anahtar kelimelerinizi buna göre seçip eklenti yapabilir ve harcamanızı ayarlayabilirsiniz.

Ayrıca, Türkçe kampanyaları da test etmenizi önerebiliriz. Hedef pazarınızda Türk malı veya hizmeti kullanmak isteyen Türkler yaygın olabilir.

Saat dilimini de göz önüne almayı asla unutmayın. Uzun soluklu kampanyalarda sizi epey rahatlatacaktır.

Uluslararası Sosyal Medya Önerileri

Sosyal medya pazarlama oldukça zaman alan ve aktif olarak güncel akımı takip etmenizi gerektiren bir yöntemdir.

Öncelikle, her platform için bir sosyal medya profili oluşturmak mı yoksa her ülke için ayrı profil oluşturmak mı daha doğru olacaktır, bunu belirlemelisiniz. Bu tamamen kaynaklarınıza, size yardımcı olacak insanların sayısına bağlıdır.

Bu tamamen size ve işinize bağlıdır. İki önerimiz bulunuyor:

  • Her ülke için ayrı profil açacaksanız hepsinin aktif olduğundan ve ana fikrinizi yansıttığından emin olun. Sosyal medya yöneticilerinize her ülkede hangi cümleleri kurabilir veya kuramaz olduklarına dair bir açıklama yazmanız iyi olabilir.
  • Eğer tek profilden uluslararası çalışacaksanız aynı dildeki bir gönderiyi birden fazla paylaşmayın. Bu sizi profesyonel göstermeyecek ve kopya içerik olarak görüneceğinden hedeflediğiniz insanlara ulaşmayacaktır. Her dildeki içeriği o dilde konuşan insanlara hedeflemeyi bilecek kadar iyi bir uzman olmanız gerektiğini de unutmayın.

Diğer Düşünceler

Tıpkı arama motorları gibi sık kullanılan sosyal medya platformları da her ülkede farklı olabilir. Örneğin, Çin’de Facebook’a erişilemez. Bu tür araştırmaları yapmanız gerekir.

Hangi platformu seçerseniz seçin, düzenli olarak takipçilerinizin okuyup paylaşacağı içerikleri paylaştığınıza emin olun. Bu, SEO da dahil tüm dijital pazarlama stratejilerinizi olumlu etkileyecektir. Hootsuite gibi araçlarla da gelecek stratejilerinizi şekillendirmede işinizi kolaylaştırabilirsiniz.

Uluslararası dijital pazarlamada daima hatırlamanız gereken şeyler:

  • Organizasyon ve planlama, başarınızın anahtarıdır.
  • Her şeye sıfırdan başlamalısınız, aksi halde çözmeniz gereken tonlarca sorunla karşılaşırsınız.
]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/uluslararasi-dijital-pazarlama-hedefleri-sem-smm/feed/ 0
SEO Teknikleri: Uluslararası Dijital Pazarlama https://www.webtures.com/tr/blog/uluslararasi-dijital-pazarlama-hedefleri-seo-teknikleri/ https://www.webtures.com/tr/blog/uluslararasi-dijital-pazarlama-hedefleri-seo-teknikleri/#respond Tue, 28 Aug 2018 08:13:19 +0000 https://www.webtures.com.tr/?p=10798 Teknik İşaretlemeler

Unutmayın. Arama motorlarınızın web sitenizi iyi anlayabilmesi, insanlara daha doğru sonuçlar göstermesini sağlayacağı için arama motoru botlarına sitenizi onun dilinden anlatan sinyaller vermelisiniz. Bu durum, uluslararası SEO için de ciddi bir öneme sahiptir.

1. Hreflang Etiketleri

Bu etiket sayesinde sayfaların birbirlerine referans olmasını sağlarsınız. Her sayfa, kendi içeriğinin hangi dilde hangi ülke için lokalize edildiğini URL adresi ile birlikte refere eder.

Etiketler, <head> elementine ekleniyor, aşağıda bir örnek görebilirsiniz:

etiketler

İlgili kodları doğru eklemeniz durumunda Google Search Console bir tarama hatası vermeyecektir.

2. Meta İçerik Dili Etiketleri

Tıpkı hreflang etiketi gibi <head> elementine eklenen bu kod, bulunduğu içeriğin hangi dil ve hangi ülke için lokalize edildiğini anlatır. Bir kullanım örneği:

<meta http-equiv=”content-language” content=”tr-TR”>

3. X-Default Etiketleri

Bu etiket ile sayfayı herhangi bir dile hedeflemezsiniz ancak varsayılan sayfayı bildirirsiniz.

X-Default Etiketleri

4. Schema.org Yapısı

Web sitenize Schema.org eklemek, arama motorlarının web sitenizin ne ile ilgili olduğunu anlaması için harika bir yoldur. Evrensel bir standart dil sayesinde tüm arama motorları, web sitenizi iyi anlar.

Coğrafi Hedefleme

Web sitenizin kodlarını, arama motorlarına gerekli sinyalleri gönderecek şekilde düzenlemiş oldunuz. Ancak ne yazık ki işimiz henüz bitmedi, şimdi arama motorlarına ne yaptığınızı göstermelisiniz.

Hedef arama motorunuzun Google olduğunu düşünürsek, bunun için web siteniz Google Analytics ve Google Search Console’a ekleyin. Her coğrafi hedefleme için alan adlarınızı ayrı ayrı kaydetmelisiniz.

Uluslararası Link İnşası

Yukarıda bahsettiğimiz gibi özellikle, ccTLD ve alt alan adları ile yapılandırılmış web sitelerinde link inşası, alan adı otoritesi için gereklidir.

Link inşası, web sitenizi tanıtmaya ve yerel trafiğinizi yönlendirmeye de oldukça yardımcı olmaktadır. Şunları dikkate alın:

  • Yerel alıntılama inşası yapın.
  • Genel araştırma gibi rakip araştırması da pazarınıza uygun içerik türlerini gösterecektir.
  • Bu araştırma aynı zamanda kültürel faktörleri anlamanıza yardımcı olur. Böylece hedef pazar-inşa ilişkisini daha iyi yansıtırsınız.

Bazı ülkelerde bu araştırma için BuzzSumo adlı araç, işinizi kolaylaştırabilir. Bu araç sayesinde hedef pazarınız ile ilgili en iyi etkileşim almış içerikleri analiz edebilirsiniz.

Şunu asla unutmayın: SEO, uzun soluklu bir stratejidir ve ancak zamanınızı ayırırsanız çalışacaktır. Her ülkenin şartları ve olanakları farklı olduğu için her ülke için benzersiz stratejilere ihtiyacınız olacaktır.

]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/uluslararasi-dijital-pazarlama-hedefleri-seo-teknikleri/feed/ 0
SEO İçin Yapılacaklar Listesi https://www.webtures.com/tr/blog/seo-icin-yapilacaklar-listesi/ https://www.webtures.com/tr/blog/seo-icin-yapilacaklar-listesi/#respond Sun, 14 Aug 2016 06:56:03 +0000 https://www.webtures.com.tr/?p=5981 SEO çalışmaları uzun vadede etkisini gösteren ancak kalıcı bir çalışma türüdür. Arama motorlarında iyi bir performans sergileyebilmek için sitenizi SEO çalışmalarına hazırlamalısınız. Bunun için belli başlı çalışmalar yapmalı ve kriterlere dikkat etmelisiniz. Bu yazımızda sitenizi SEO çalışmalarına hazır hale getirmek için zemin hazırlama ve yapılacaklardan bahsedeceğiz.

1

1- Ulaşılabilir Olun

Yapılacaklar:

  • Arama çubuğu: Site gezintinizin kolaylıkla sağlanabilmesi için web sitenizde arama çubuğu olduğundan emin olun.
  • Linkler: Diğer sayfalardan kendi web sitenizin içeriğine linkler alın. Bu linkler sitenizin arama motorlarında trafik çekmesine ve sitenizin üst sıralarda olmasına yardımcı olur.
  • Breadcrumb: Breadcrumb kullanarak sitenize “önce” ve “sonra” tuşları ekleyin. Bu sayede müşteri kullanımı açısından rahat bir site oluşturarak arama motoru için doğru bir adım atmış olacaksınız.
  • Ana sayfa: Web sitenizin kolaylıkla erişilebilen bir ana sayfası olması çok önemlidir.
  • Düzenleme: Web siteniz basitçe ayarlanabilir, hiyerarşik düzende olmalıdır.

Yapılmaması Gerekenler:

  • Web sitenizin içerisinde ana sayfanızdan diğer tekil sayfalara link vermemelisiniz. Bu durum çok fazla sekme yüzünden sayfanın aşırı yoğunlaşmasına ve yükleme süresinin azalmasına sebep olur. Eğer bir sayfa yüklenirken 5 saniyeyi geçiyorsa SEO sıralamasına set çekmek anlamına gelir.
  • Açılan web sitenizi sayfalarla tıka basa doldurmayın. Bu durum kullanıcılar için engel yaratır.
  • Arama çubuğunda yapılan aramalar kontrollü bir şekilde index aldırılmalı ya da indexe kapatılmalıdır. Eğer önlem alınmazsa sitedeki arama tarafında yaşanan yazılımsal açıklar nedeniyle rakip site adıyla istediğiniz sitede url yaratmanız mümkün olabiliyor.

site

2- Doğru Şema Biçimlerini Uygulayın

Yapılacaklar:

  • Tagler: Etiketlerin, taglerin ve dosyaların siteye doğru bir şekilde aktarılması gerekmektedir. Örneğin sayfanızda “Kırmızı Kalem” fotoğrafı varsa, etiketin ona uygun bir şekilde “Kırmızı Kalem” şeklinde girildiğinden emin olmalısınız. Bu durum Google’ın metin dışı içeriklerin deşifresini sağlamakta olup, sayfanızın profesyonel görünmesine olanak sağlamaktadır.
  • Canonical: URL’lerinizi kurallı bir hale getirin. Örneğin apple.com’un içeriğinde iPhone ve iPad’ler hakkında birçok alt sayfa mevcut. Canonical URL yöntemi apple.com/iphone sayfasının iPhone sayfalarıyla alakalı olduğunu, apple.com/ipad sayfası ise iPad envanterine bağlı olduğunu sağlar.

Yapılmaması Gerekenler:

  • İki aynı sayfayı birbiri içinde linkleyip sonsuz bir döngü yaratılmamalıdır. Bu durum kullanıcıların en başa dönmek için mevcut sayfadan ayrılmasına sebep olur.
  • Yanıltıcı başlıklar ve etiketler kullanılmamalıdır. Etiketler içerik ile alakalı olmalıdır.
  • Canonical URL aynı sayfada çoklu kullanılmamalıdır. Bu durum arama motorunda karışıklığa sebebiyet verir.

       Özgün İçerik                    Kreatif İçerik

içerik 1   içerik

3- Kaliteli ve Kreatif İçerik

Yapılacaklar:

  • Kullanıcılar için değerli içerik yaratılmalı, içerik aktif ve güncel olmalıdır.
  • İçeriğin mümkün olduğunca akıcı olması gerekmektedir.
  • Sayfanın başlığı “ürün fiyatları” gibi bir ibare içeriyorsa kullanıcı o sayfada mutlaka fiyat görmek isteyecektir. “ürün detayları” gibi bir ibare içeriyorsa kullanıcının beklentisi aradığı ürünün detaylarını görmek olacaktır. Kullanıcının beklentisini sayfa içerisinde karşılamak gerekir.
  • İçeriğin 10x ve ya Evergreen yapıda kurgulanması en sağlıklısıdır.

Yapılmaması Gerekenler:

  • Kopya içerikten kaçınılmalıdır. Site sayfalar özelinde özgün içerik barındırmalıdır. Başka bir siteden kopyala/yapıştır şeklinde içerik alınmamalıdır.
  • Akıcı olmayan, sürekli birbirini tekrar eden içeriklerden kaçınılmalıdır.

link stratejisi

4- Doğru Link Stratejisi Uygulayın

Yapılacaklar:

  • Paylaşılabilir ve kolaylıkla referans gösterilebilen içerik üretin. Bu editoryal bağlantılarınızı kuvvetlendirecektir.
  • Site içerisinde birbiri ile destekleyici sayfalara bağlantılar verebilirsiniz.

Yapılmaması Gerekenler:

  • Parayla backlink satın almayın.
  • Önemsiz ve alakasız web sitelerle backlink yapmayın.
  • Siteler arası link ağına yer vermeyin. Bu Google algoritmaları tarafından sevilmeyen bir durumdur.

ux

5- Kullanıcı Deneyimlerini Geliştirin

Yapılacaklar:

  • Sayfa yüklenme hızını arttırın. Yavaş yüklenen sitelerde hemen çıkma oranları paralel olarak yükselir.
  • Sayfanın en önemli kısmı ilk açıldığı anda görünen kısmıdır. Burada en önemli bilgi yerleştirilmelidir.
  • Estetik olarak tatmin edici bir web sitesi oluşturun.
  • Sayfanın mümkün olduğunca sadece anlaşılır bir yapıda olması gerekmektedir. Kullanıcı siteye girdiği andan itibaren gerekli izlenimi max. 5 sn içerisinde almalıdır.

Yapılmaması Gerekenler:

  • Sayfanızı yoğun ve karmaşık bilgilerle doldurmayın.
  • En önemli bilgilerin olması gereken sayfanın ilk açıldığı kısımda reklam görüntülemeyin.

sayfa görüntüleme

6- Mobil Uyumlu Olun

Yapılacaklar:

  • Web sitenizin mobil optimizasyonu olduğundan emin olun. Yakınlaştırırken, ekranı çevirirken siteniz düzgün okunmalıdır.
  • Sayfanızdaki linklere kolay tıklanmalıdır ve akış buna göre oluşturulmalıdır.
  • Her çözünürlükte doğru çalışmalı ve kullanımı zorlaştıracak bir engel bulunmamalıdır.

Yapılmaması Gerekenler:

  • Mobil uyumlu olmayan yazılımlara sayfanızda yer vermeyin. Örneğin Apple mobil aygıtları Flash animasyonlarını desteklemezler. Cihaz desteklemeyen yazılımlardan uzak durulmalıdır.

sosyal-medya

7- Sosyal Medya Düzenlemesi İle Sosyal Getiriler Kazanın

Yapılacaklar:

  • İçeriğinizi sosyal medya kanallarıyla birlikte yayın. Web site içeriklerinde mutlaka sosyal medya linklerine yer verin.
  • Sayfanın en üst ve en alt bölümlerin “paylaş” butonu ekleyin.
  • En önemlisi; içeriklerinizin başkaları tarafından da paylaşılabilecek nitelikte olmasını sağlayın.

Yapılmaması Gerekenler:

  • İçeriğinizi yaymak için bot hesaplara para harcamayın. Bu hesaplar denetlenebilir olup, arama motoru sıralamanızı kötü yönde etkileyebilir.

bot hesaplar

8- İçeriğinizi Pigeon’a göre Konumlandırın

Pigeon: 2014 yılında Google tarafından tanıtılan Pigeon algoritma sistemi arama motorunun neler istediğini ve doğru stratejilerin belirlenmesi açısından öğrenilmesi gereken bir sistem olarak karşımıza çıkıyor.

Panda: Web sitelerini hedefleyerek, kopya ve değersiz bilgi barındıran siteleri ortaya çıkaran bir sistemdir.

Penguin: Web spamlarına odaklanıp, kötü linklere sahip sakıncalı web sitelerini ortaya çıkarır.

Evergreen

9- Evergreen ve 10x İçerikler ile Güncel Kalın

Evergreen content, daima taze kalan ve güncelliğini yitirmeyen içeriklerdir. SEO’yu olumlu etkileyen tarafı, hazırlanan içerikler sayesinde her dönem trafik alabilecek bir yapı oluşturur.

10x content, “bir içeriği nasıl 10 kat daha iyi hazırlarım?” sorusunun cevabı olarak standart bir içeriğin 10 kat daha iyi ve detaylı hazırlanmış hali olarak değerlendirilebilir. SEO’yu olumlu etkileyen tarafı, doğal backlink kazanımı, sayfada kalma süresi, hemen çıkma oranı ve zayıf içerik gibi sorunları doğrudan olumlu etkilemektedir.

Evergreen Content Üretirken Yapılacaklar;

  • “Nasıl yapılır?” gibi konulu içerikler ile üretilebilir.
  • İçeriği daima basit tutulmalıdır.
  • Sektörel olarak kullanıcıların yaptıkları aramalar takip edilerek içerik üretilmelidir.

Yapılmaması Gerekenler;

  • Daima güncel kalan ve güncelliğini yitirmeyen konular dışındaki yazılar Evergreen’e girmez. Dolayısı ile her dönem trafik almaz.
  • Kopya içeriklerden kaçınılmalıdır.

10x Content Üretirken Yapılacaklar;

  • Sektör, rakip ve hedef kitle iyi tanınmalıdır.
  • Her cihaza uyumlu UI ve UX’e sahip olmalıdır.
  • Kaliteli, güvenilir, faydalı ve ilginç olmalıdır.
  • Kullanıcıya amacına hizmet eden diğer çalışmalardan farklı ve ayrıntılı olmalıdır.
  • İçerikler kullanıcı tarafında duygusal bir tepki yaratmalıdır.
  • Bir soruyu veya sorunu çözmek için doğru ve kapsamlı bir şekilde cevaplamalıdır.
  • İçerik benzersiz, ilginç olarak beklenmedik bir şekilde sunulmalıdır.
  • Daima rakip sitelerdeki benzer içeriklere göre daha kapsamlı, derin ve alakalı içerik ile kullanıcı deneyimini sağlayacak ortam oluşturulmalıdır.

Yapılmaması Gerekenler;

  • Zengin görünsün diye tekrar eden içeriklerden kaçınılmalıdır.
  • Kopya içeriklerden kaçınılmalıdır.
  • Her uzun yazının 10x content kapsamına girmediği unutulmamalıdır.

10x content

10- Doğru Kategori Ağacı ve Sitemap Oluşturun

Arama motorlarının siteye ayırdığı süreye crawl budget denir. Crawl budget aşağıdaki formül üzerinden hesaplanır.

Dizine eklenen sayfa sayısı/Günlük taranan ortalama sayfa sayısı  = Crawl Budget

Bu formül üzerinden çıkan sonuç 10 ve üzeri ise tarama bütçesinin yüksek oranda olduğu ve bir şeylerin yolunda gitmediğini gösterir. Bu değerin mutlaka 3 ‘ün altına indirilmesi gerekmektedir.

Kategori ağacı ve sitemap ise crawl budget’ta önemli bir yere sahiptir. Doğru bir kategori ağacı sistematiği ile arama motoru botlarının siteyi daha kolay crawl edebilmesi sağlanabilir. Alakasız konuların yer aldığı bir kategori yapılanmasında arama motoru botlarının siteyi sağlıklı taraması da beklenmemelidir. Aynı zamanda doğru kategori yapılanması kullanıcı deneyimi açısından da büyük önem taşıdığı için mutlaka öncelikler arasında yer almalıdır.

Sitemap ile de arama motoru botlarına doğru sayfaları gösterirken tarama ve indexleme oranı daha da arttırılabilmektedir.

Yapılacaklar;

  • Arama motoru botları crawl budget tarafında sayfalar içerisinde yer alan linkleri de takip ettiği için, sayfa içi link çıkışlarına dikkat edilmelidir.
  • Sitenin mümkün olduğu kadar hızlı olması sağlanmalıdır.
  • Sayfaların kolay taranabilmesi ve indexlenebilmesi için mutlaka sitemap’te güncel sayfalara yer verilmelidir.
  • Siteye sayfa eklendiğinde ya da silindiğinde sitemap güncellenmelidir.
  • Ana kategori, alt kategori ve ürün ayrımları çok iyi kurgulanmalıdır.

Yapılmaması Gerekenler;

  • Karmaşık kategori ağacı ve sitemap yapısından kaçınılmalıdır.
  • Arama motoru botları daima kullanıcı gibi düşünülmelidir. Kullanıcının faydasına olmayacak durumlar (site hızı vb.) genellikle botlar tarafından da aynı şekilde değerlendirilir.

key performance indicator

11- KPI Belirleyin

Yapılacak olan çalışmaların KPI’larınıza göre performans çıktısı olacaktır. Hedef kitle, sektör ve rakipleri analiz ederek mevcut durum değerlendirilmesi yapılmalı, hedef belirlenmeli ve belirlenen hedefler doğrultusunda KPI’lar oluşturulmalıdır. KPI’lar daima somut veriler ışığında oluşturulur.

Yapılacaklar;

  • Projenin ihtiyaçları iyi analiz edilmelidir.
  • Hedef ve süre belirlenmelidir.
  • Daima gerçekçi ve ölçülebilir hedefler belirlenmelidir.

Yapılmaması Gerekenler;

  • Hedef, süre bakımından net olmayan durumlar KPI değerlendirmesine girmez. Dolayısı ile KPI belirlenirken mutlaka hedef ve süre kapsamında yapılmalıdır.
  • Gerçekçi ve somut olmayan hedeflerden uzak durulmalıdır.

SEO Kontrol Listesi üzerinden sitenizin eksiklerini sıralı olarak bu sayfadan değerlendirebilirsiniz. https://www.webtures.com/tr/seo-checklist/

]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/seo-icin-yapilacaklar-listesi/feed/ 0
Görsellerin SEO Açısından Optimizasyonu https://www.webtures.com/tr/blog/gorsellerin-seo-acisindan-optimizasyonu/ https://www.webtures.com/tr/blog/gorsellerin-seo-acisindan-optimizasyonu/#comments Fri, 01 Jul 2016 07:24:26 +0000 https://www.webtures.com.tr/?p=5512 Bir blog yazarıysanız ya da online bir dergi, gazete için makaleler yazıyorsanız; belki de her gün şu soruyla karşılaşıyorsunuzdur: Makaleme bir görsel eklemeli miyim? Cevap: Evet! Görsel; bir makaleyi, metni, daha canlı tutar ve aslında makalenizle ilgili SEO gelişimine de katkı sunar. Bu yazıda, bir görselin SEO açısından tam olarak nasıl optimize edilmesi gerektiğine dair basamakları paylaşmak istiyorum.

 Görselleri Kullanın!

Görseller, doğru biçimde ve özenerek kullanıldığında makalenizin anlaşılması için de katkı sunar. “Bazen bir resim, binlerce sözcük değerindedir.” Evet, doğru, Google için böyle olmayabilir ama şurası kesin ki 1000 tane sıkıcı sözcüğün bir araya geldiği bir yerde; ne demek istediğinizi anlatan bir çizelge, bir grafik metne renk katacak, onu sıkıcı olmaktan kurtaracaktır. Görsel kullandığınızda, sosyal medya için harcadığınız çabalar da boşa gitmeyecek, daha çekici hale gelecektir.

Tavsiyem çok basit: Online ortam için hazırladığınız her yazıda mutlaka bir görsel kullanın. Böylece yazınız daha çok ilgi çekecektir!

Doğru Resmi Bulmak

Eğer, kendi fotoğrafınızı kullanma şansınız varsa, lütfen kullanın. Ekibinize ait bir sayfa, kendi takım üyelerinizin fotoğraflarını içermeli, soldaki arkadaşın fotoğrafını değil 🙂

Makale ya da yazınızda kullandığınız görsel, yazdığınız konuyla ilgili olmalı. Bir görsel kullanırken, sadece öylesine görsel kullanmış olmak için ve SEO açısından artı kazanmak için bunu yapmayın. Kullanılan görsel, yazının başlığına işaret etmeli, yazının bütünlüğünü korumalı ve anlatmalı.

Bunun için basit bir SEO görsel kuralı var: Bir görsel, çevresindeki yazıyla ne kadar alakalıysa, optimize edildiği anahtar sözcük açısından sıralamalarda daha iyi sonuç verir. Görsel ve SEO konusunda daha detaylı bilgiyi daha sonra vereceğim.

Kendi içeriklerimizde kullanmış olduğumuz görselleri daha önce görmüşsünüzdür. Bu görselleri birkaç nedenle ekledik:

  • İçeriğin başlığına ya da içeriğine vurgu yapıyor olmaları
  • Ziyaretçiyi, yazıyı okuması konusunda tetikliyor olmaları. Siz de kabul edersiniz ki ilk izlenim önemlidir!
  • Bu görseller OpenGraph tag’ları ve Twitter Cards içerisinde kullanılıyor, böylece görsel, sosyal paylaşımlarımıza eklenmiş oluyor.

Eğer kendinize ait bir fotoğrafı kullanamayacaksanız, stok fotoğraf kullanımından kaçınmanın ve özgün görseller bulmanın da başka yolları var. Örneğin; Flickr.com güzel bir görsel kaynağı. Ayrıca, freeimages.com (genelde sxc.hu olarak tanınır) gibi sitelerden sunulan görselleri de beğeniyorum. Daha fazla görsel kaynağı için buraya göz atabilirsiniz. Fotoğrafların açık bir şekilde stok fotoğraf olduğu sitelerden uzak durmalısınız, bunun yerine biraz daha parıltılı, ince zekâ kokan fotoğrafları seçmelisiniz. Fotoğrafı kendiniz çekmediğiniz sürece insanları içeren fotoğraflar her zaman biraz da olsa stok fotoğraf görüntüsü verecektir. Nihayetinde, en iyisi kendi çektiğiniz fotoğrafları kullanmaktır.

Fotoğraf yerine kullanılabilecek alternatiflerden akla ilk gelenler illüstrasyonlar ve tabii ki grafiklerdir. Bu konuda animasyon GIF’ler iltifatı hak ediyor. Hatta ilerleyen günlerde çok daha popüler olacaklar gibi görünüyor.

Animasyon GIF’ler şu an çok popüler; ama aşırıya da kaçmamak gerekiyor; yoksa içeriğiniz okunurluk açısından çekiciliğini kaybedecektir. Bunun nedeni de yazı okunurken araya hareketli bir resmin girmesidir.

Görsellerinizi Makalenizde Kullanmak Üzere Hazırlamak

Kullanacağınız doğru görseli bulduğunuz zaman; ister bir illüstrasyon, çizelge ya da fotoğraf olsun; bir sonraki adım görseli web sitenizde kullanmak üzere optimize etmektir. Dikkate almanız gereken birkaç madde var:

Dosya adını doğru seçin

Görsel SEO’su, dosya adının doğru verilmesiyle başlar. Anahtar sözcük kullanımı için tabii ki ilk yerdir. Siz de, gerçek görselin ne olduğuna bile bakmadan, Google’ın görselinizin ne hakkında olduğunu tanımasını isterdiniz. Oldukça basit bir mantık: Eğer görseliniz Notre Dame’ı gösteren, Paris’te bir gün doğumu resmi ise, dosya adı  DSC4536.jpg olmamalı, şu daha iyi: notre – dame – paris – sunrise.jpg. Ana anahtar kelime Notre Dame olmalı çünkü fotoğrafın ana konusu bu. İşte görsel adının başına da ilk olarak Notre Dame eklememin nedeni de bu.

Görsel SEO’su için görseli boyutlandırın

Yüklenme süresi hem SEO hem de UX açısından önemlidir. Site ne kadar hızlıysa, siteyi ziyaret etmek de indeksleme de o kadar kolaydır. Görseller, yüklenme zamanına çok büyük etki gösterebilirler, özellikle de boyut olarak büyük bir görsel yükleyecek ve onu sitede küçük boyutlu gösterecekseniz. Örneğin; 2.500 x 1500 piksellik bir görsel kullanarak, sitedeki görünümü 250 x 150 piksel olsun isteyebilirsiniz. Siz küçük boyutlu görünmesini istemiş olsanız bile, tüm görselin yüklenmesi zorunlu bir durumdur. Bu yüzden mümkünse, görselinizin hangi boyutlarda görünmesini istiyorsanız, resminizi ona göre biçimlendirin ve boyutunu küçültün. WordPress, yüklediğiniz görseli farklı boyutlarda size sunabiliyor. Fakat bu ne yazık ki dosya büyüklüğünün de optimize edildiği anlamına gelmiyor. WordPress’in bu noktada sunduğu hizmet, sadece görselin boyutunu değiştirmek o kadar.

Dosya boyutunu küçültün

Görsel SEO’sunda bir sonraki adım, boyut olarak biçimlendirmiş olduğunuz görselleri mümkün olduğunca küçük dosya boyutunda kaydettiğinizden emin olmanız. Bu amaçla kullanılan araçlar da var. Tabii ki de bir görseli dışa aktararak, hangi kalite yüzdesinde iyi sonuç verdiğini test edebilirsiniz; ancak benim tavsiyem kalite yüzdesinin %100 olarak ayarlanmasıdır.

Görselin dosya boyutunu ImageOptim gibi araçlar ya da JPEGMini, Kraken.io PunyPNG gibi web siteleri aracılığı ile küçültebilirsiniz.

Görselinizi yükledikten sonra YSlow gibi araçlar, optimizasyonunuzun başarılı olup olmadığı konusunda size bilgi verebilir.

Görselinizi Makalenize Eklemek

görsel seo

Resminizi, öylesine herhangi bir yere yerleştirmeyin. Daha önce de belirttiğim gibi ilgili olduğu text içeriğin yanına, yakın bir alana yerleştirin. Bu basit kural, oldukça etkilidir. Diğer taraftan, böyle yaptığınızda text içeriğin de resimle ilgili olduğunu belirtmiş olursunuz.

Görsel açıklamaları

Görsel açıklamaları, görsele eşlik eden text içeriklerdir. Peki, Görsel SEO’su için bu etiketler ve açıklamalar neden önemli? Şöyle ki; insanlar bir makale için arama yaptıklarında bu içerikleri dikkate alıyorlar ve kullanıyorlar. Aramalarda, başlığın yanında, görselleri ve bu görsellerdeki açıklamaları da dikkate alıp, öyle karar veriyorlar. Unutmayalım ki “ İyi bir aramaya yardımcı elementler; başlıklar, büyük boyutlu yazılar, kalın yazılar, vurgulanmış kısımlar, madde halinde yapılmış listelemeler, grafikler, resim açıklamaları, konu başlığı cümleleri ve “içindekiler” kısmıdır.” 2012 yılında, KissMetric bile şunu ifade etti: “ Görsellerin altında bulunan açıklamalar, reklam metinlerine kıyasla ortalama %300’lük bir oranla, daha fazla okunuyor. Bu nedenle, görsel alt etiketini ve başlık etiketini kullanmamak ya da onları doğru kullanmamak, büyük sayıda potansiyel bir okuyucu kitle ile etkileşim kurma fırsatını kaçırmak demektir!”

Peki, her görsele bir açıklama ekliyor muyuz? Hayır. Yine daha önce de değindiğim gibi, bazen görsellerin sunum amacı farklılık gösterebiliyor. Bu noktada, elinizdeki görseli, ayrıca SEO için de kullanıp kullanmayacağınıza karar vermeniz gerekiyor. Optimizasyon açısından doğru olanın ne olduğuna geri dönecek olursak; eğer görsele eklediğiniz açıklama kullanıcı tarafından anlamlı bulunacaksa evet, görselinize bir alt etiket vermeniz gerekiyor. İlk önce, kullanıcı açısından düşünün, sadece SEO’ya uyumlu olması açısından öylesine bir açıklama oluşturmayın!

Alt etiketi (alternatif metin) ve başlık etiketi

Bir “alt etiket” in görsele eklenmesinin amacı, görsel herhangi bir nedenle kullanıcı tarafından görüntülenemediğinde, kullanıcının açıklayıcı bir metinle karşılaşabilmesidir. Bunu, Wikipedia gayet güzel özetliyor:

“Görselin, okuyucuya görünememesi durumlarında ( web tarayıcılarında görselleri kapatmayı seçmiş olabilirler, ya da görüntü bozukluğu nedeniyle bir ekran okuyucu kullanıyor olabilirler) alternatif yerine geçen text, fonksiyonelliğin kaybı ya da bilgiye ulaşılamadığı konusunda kullanıcıyı durumdan haberdar eder. “

Alt tag eklemeyi ihmal etmeyin. Alternatif metinin, SEO anahtar sözcüğü içerdiğinden ve görselle ilgili, açıklayıcı olduğundan emin olun.

Görseller için kullanılan başlık etiketleri de benzer özellikler gösterir, başlık etiketi ekleyen kişilerin çoğu, bunu alt etiketten kopyalarlar. Fakat birçok insan bu kısmı gözden kaçırır. Peki, başlık etiketi ne içindir? “Başlık eklemek oldukça kullanışlı olabilir; ama çok önemli bilgilerin verilmesinde kullanılması pek güvenilir değildir. Bunun yerine, çok önemli olmayan yan bilgilerin verilmesi için iyi bir yoldur. Örneğin; resmin ne tür hisler uyandırdığı, ya da anlam bütünlüğü içerisindeki yeri.”

Görsel başlığı veya başlık etiketi, bir görsel hakkında doğrudan bilgi veren ve yer aldığı sayfada fare imleci görselin üzerine getirildiği zaman ortaya çıkan bilgidir. Bu etiketin kullanım durumu isteğe bağlıdır ve alt etiketi kadar fonksiyonu geniş ve önemli bir etiket değildir.

sosyal-medyada-linke-görsel-cekme

Görseli, sosyal medya paylaşımlarında kullanma konusuna değinmiştim.

Eğer <head> kısmına doğru görsel etiketini aşağıdaki gibi eklerseniz:

<meta property=”og:image” content=”http://example.com/link-to-image.jpg” />

Facebook paylaşımınızda görselin de ekleneceğinden emin olabilirsiniz. (Örneğin; Pinterest için OpenGraph da kullanılıyor. Paylaşımınızda kullandığınız orijinal görsel gibi, yüksek kalitede görsel kullandığınızdan emin olun; çünkü yüksek kalitedeki ve büyük boyutlu görsellerin sosyal platformlarda daha çok kullanılma olasılığı daha yüksek!  Eğer bu ayarı doğru bir şekilde yapmışsanız ama çalışmıyorsa, URL Hata Ayıklayıcı’daki Facebook önbelleğini temizlemeyi deneyin.

Twitter Cards da Twitter için aynı özelliği gösteriyor ve eklentimiz bunu da üretiyor durumda.

XML Görsel Site Haritaları (sitemaps)

Eğer bir web geliştiricisiyseniz, XML görsel site haritaları hakkında merak ettikleriniz vardır. Aslında şöyle tarif etmeyi tercih ederdim: XML site haritaları içerisindeki görseller. Google bu konuda oldukça açık ve net:

“Siteniz üzerinde bulunan görseller hakkında Google’a bilgi vermek için, bir site haritasına görsele özel etiketler eklemeniz gerekir. Görselleri listelemek için ayrı bir site haritası kullanabilirsiniz, ya da var olan bir site haritasına görsel bilgisi ekleyebilirsiniz. Sizin için uygun olan metottan ilerleyin!”

XML site haritanıza görsel girmek, Google’ın görsellerinizi indekslemesine yardımcı olur. Bu yüzden, daha iyi bir Görsel SEO’su için siz de böyle yapın!

Kısaca

Görsel SEO’su birkaç elementin toplamıdır. Google’ın görselle ilgili elementleri ayırt etme yeteneği her geçen gün daha da geliştiği için, kullanılan görsellerin SEO’ya olduğu kadar kullanıcı deneyimine de cevap verir olduğundan emin olmak gerekiyor. Google’ı kandırmaya çalışmak aptallık olurdu.

Bir makaleye görsel ekleyeceğiniz zaman aşağıdaki maddeler aklınızda bulunsun:

  • İçeriğinizle ilgili ve uyumlu olan bir görsel tercih edin
  • Görseliniz için doğru bir dosya adı belirleyin
  • Görselin, görüntüleneceği boyutla aynı boyutta olduğundan emin olun
  • Daha hızlı yükleme için, görselin dosya boyutunu küçültün
  • Sayfanın daha kolay aranabilmesi için görsele açıklayıcı bir metin ekleyin
  • Görsel “alt etiketi” mutlaka kullanın, “title tag” yani başlık etiketi ise opsiyonel
  • Görsel için OpenGraph ve Twitter Card tag’ları ekleyin
  • Okumanın başladığı sol okuma sütununu görselle başlatmayın
  • XML site haritalarında görselleri kullanın

Görselleri, Görsel SEO’su ve kullanıcı deneyimine uygun olarak oluşturduktan sonra, görsellerin iletişim, etkileşim yaratmada önemli bir rol oynadıklarını da daima hatırlayın!

]]>
https://www.webtures.com/tr/blog/gorsellerin-seo-acisindan-optimizasyonu/feed/ 5